Kılıç yüksek sıcaklıkların sebzelerin daha erken olgunlaşmasına neden olduğunu aktardı.
Kılıç, “Ürünler çabuk büyüyor, ama bu hızlı gelişim kaliteyi düşürüyor. Ayrıca, sıcak havalar tozlaşmayı da engelliyor. Bu da ilerleyen günlerde daha az ürün anlamına geliyor. Rekolte düşüklüğü de bekliyoruz” dedi.
Tarım alanlarında hâlâ anız yakımı yapıldığını vurgulayan Yıldıran Kılıç, bu uygulamanın toprağa ciddi zarar verdiğini söyledi.
“Çiftçiler tarlayı temiz tutmak için anız yakıyor. Ama bu toprağın yapısını bozuyor ve yangın riskini artırıyor” diye konuştu.
Özellikle Seyitgazi’de çıkan yangınların da bu tarz uygulamalardan kaynaklanabileceğini belirten Kılıç, orman yangınlarının bazı durumlarda kasıtlı olarak da çıkarıldığının söylendiğini kaydetti.
Eskişehir’de henüz kuraklık kaynaklı büyük bir sorun olmadığını dile getiren Kılıç, sıcak bölgelerde yaşanan sıkıntıların kısa sürede Eskişehir’e de yansıyabileceğini ifade etti.
Antalya ve Mersin’deki tarlalarda sebzelerin sıcaktan zarar gördüğünü söyleyen Kılıç, “Oralardan sebze gelmeyince, henüz Eskişehir’in açık alan ürünleri de çıkmadığı için fiyat farkı oluşabilir” dedi.
Kılıç, şu anda seralarda domates ve salatalık gibi ürünlerin yetiştiğini, açık alanlardaki sebzelerin ise ağustos ayında pazara çıkacağını ifade etti.
Fiyatların düşmesini bekleyen Kılıç, “Yaklaşık 32 ilde rakım yüksekliğinden dolayı meyveler dondu. Sahil kesimlerinden gelen ürünleri tüketiyoruz. Onlar da bittiğinde fiyatlar daha da artabilir” dedi.
Alternatif olarak mevsim meyvelerine yönelinmesini öneren Kılıç, “Karpuz üretimi şu anda çok iyi. Tarlada 2-5 lira arasında satılıyor. Pazarda ise 10-12 liraya alınabiliyor” diye belirtti.
Kılıç, bu yıl da böyle geçerse, gelecek yılın daha da zor olabileceğini söyledi.
Yakın zamanda uygun fiyatlı meyvelerin geleceğini ama bu sürecin kısa süreceğini belirten Kılıç, “Yirmi beş gün sonra fiyatlar daha da artacak. Fırsatçılar da devreye girecek. Her meyveyi yemek zorunda değiliz. Alternatifleri değerlendirmek gerekir” şeklinde konuştu.