Çakırözer, “Seçim zamanı ‘Eskişehir’i nadir elementin merkezi yapacağız’ diyorlardı, meğer Trump ile fotoğraf çekimi ücretiymiş. Uçağı Amerikalı yapıyor, hammaddemizi onlar işliyor, paramızı onlar alıyor. Bize ne kalıyor? O maden sadece bir kaynak değil, Türkiye’nin dijital, teknolojik ve ekonomik bağımsızlık anahtarıdır. Masa başı pazarlıklarla Trump’un, Erdoğan’ın insafına bırakmak gelecek kuşaklara ihanettir” dedi.
“Dünyanın en pahalı randevusu”
CHP lideri Özgür Özel’in ortaya çıkardığını belirttiği pazarlıklara göre Erdoğan’ın, Trump ile görüşebilmek için 300 Boeing uçağı, F-35 ve F-16 savaş uçaklarını kapsayan alım sözü verdiğini hatırlatan Çakırözer, “300 adet Boeing siparişinin maliyeti 35 milyar dolar. F-16 paketi 23 milyar dolar. F-35 için 10 milyar dolar. Toplamda 70 milyar dolar yani 3 trilyon lira. Boşuna ‘dünyanın en pahalı randevusu’ demiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Milyonlarca yurttaş refaha ererdi”
Çakırözer, söz konusu meblağın Türkiye’de milyonlarca ihtiyaç sahibi için kullanılabileceğini vurgulayarak, “5 milyon haneye bir yıl boyunca her ay 50 bin lira destek ya da 10 milyon emekçiye, emekliye 30 bin lira maaş verilebilirdi. 150 bin küçük işletmeye 1 milyon lira destek için 150 milyar TL yeterliydi. Yapılan pazarlık bunun 20 katı. Kazanan hep Trump, kaybeden ise Türkiye oluyor” diye konuştu.
“Nadir elementler stratejik ürün olmalı”
Eskişehir Beylikova’daki nadir element rezervlerinin havacılık, savunma, uzay sanayisi ve biyomedikal alanlarda kritik öneme sahip olduğuna dikkat çeken Çakırözer, “Bu kaynakların Amerika’ya ya da Çin’e cevher olarak satılması değil, Türkiye’de işlenip yüksek teknoloji ürünü olarak dünyaya sunulması stratejik öncelik olmalıdır” dedi.
