DEMOKRASİ AYAKLAR ALTINDA
Demokrasinin ayaklar altına alındığını söyleyen Arslan, “Bugün Türkiye’de özellikle AKP iktidarının son dönemde uyguladığı politikalarla, emeğin değersizleştirildiğini görüyoruz. Milyonlarca insanımız, hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısıyla boğuşur hâle gelmiş, yaşam koşullarının ağırlığı altında inim inim inlemektedir. Diğer yandan, demokrasi de sözcük anlamı itibarıyla kuşatma altına alınmış durumda. Türkiye’nin laik yapısı, demokratik yapısı ve anayasal bir devlet olma özelliği ne yazık ki büyük bir baskı altındadır. Bu topyekûn kuşatma ortamında, özellikle Esenyurt’la başlayan süreçte Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimizle birlikte, geçmişte DEM Partili belediye başkanlarımızın tutuklanması ve yerlerine kayyum atanması, demokrasinin nasıl ayaklar altına alındığını açıkça göstermektedir” dedi.
HUKUK DEVLETİ RAFA KALDIRILDI
Arslan, Türkiye’de demokrasi, hukuk devleti ve anayasal sistemin ciddi bir tehdit altında olduğuna dikkat çekerek, “Bugün anayasal düzenin, demokrasinin tamamen rafa kaldırıldığı bir süreçteyiz. Ekrem Başkanımız başta olmak üzere tutuklu bulunan bütün arkadaşlarımız belki "şartlı olarak" tutukludur ama aslında tutuklanan millet iradesidir, tutuklanan demokrasimizdir, anayasal düzendir, hukuk devletidir. Meseleye bu açıdan bakmak gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz de milyonlarca yurttaşımızla birlikte, önümüzdeki günlerde yeni eylemlerle, kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Bizi baskıyla, tutuklamalarla, gözaltılarla korkutacağını ve yıldırtacağını sanan iktidara buradan seslenmek istiyorum: Unutulmamalıdır ki, milyonlarca yurttaşımızla birlikte; nasıl ki bağımsızlığımız için İzmir’de ilk kurşunu atan Hasan Tahsin olduysak, gerektiğinde Sihirtepe’de Başkomutan Mustafa Kemal’in emrini yerine getiremediği için yaşamına son veren Albay Reşat olmaya da hazırız” diye konuştu.
2 KASIM SANDIĞIN GELECEĞİ GÜNDÜR
“Ya onlar sandığı getirecek, ya biz getireceğiz” diyen Arslan şunları söyledi; “Cumhuriyet Halk Partisi olarak şu an Parti Meclisimiz toplantı hâlindedir. Yarın gün içerisinde önce il başkanlarımızla, ardından akşam saatlerinde milletvekillerimizle toplantılar gerçekleştireceğiz. Bu toplantılardan çıkacak kararları MYK’mız değerlendirecek ve önümüzdeki günlerde partimizin hangi eylem ve stratejiyle hareket edeceğini kamuoyuyla paylaşacağız. İktidara son sözümüz şudur: "2 Kasım, sandığın geldiği gün olacaktır." Ya onlar sandığı getirecek, ya biz getireceğiz. Halkımıza “kötülüklerden kötülük beğenin” diyen bu iktidarı, tüm kötülükleriyle birlikte ülkenin yönetiminden uzaklaştıracağız.”
EMEKLİ VE ASGARİ ÜCRETLİ İÇİN MECLİS’E TEKLİF VERDİK
Arslan, Cumhuriyet Halk Partisi olarak en düşük emekli maaşının ve asgari ücretin 30 bin liraya yükseltilmesi için kanun teklifleri verdiklerini ifade ederek, “En düşük emekli maaşının en az 30 bin liraya çıkarılmasıyla ilgili teklifimizi verdik. Aynı şekilde, verilen bayram ikramiyelerinin de bu ücret düzeyinde olması gerektiğini belirterek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öte yandan, asgari ücrete ek zam yapılması ve bu ücretin en az 30 bin liraya yükseltilmesi için de teklifimizi verdik. Ancak bu iktidar, son sekiz yılda sadece faize 108 milyar dolar harcayan bir anlayışla, iş emekliye, asgari ücretliye, kamu çalışanına gelince “kaynak yok” bahanesine sığınıyor. Komisyonda verdiğimiz tüm önergeler ne yazık ki reddedildi. Hükümetin önerisi, en düşük emekli maaşına yalnızca 2 bin 100 lira zam yapılarak, 14 bin 400 lira seviyesinden 16 bin 600 liraya çıkarılması yönünde. Bu yeterli değil. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, tüm muhalefet partileriyle birlikte hem emekli maaşlarının hem de asgari ücretin 30 bin liraya çıkarılması için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
MECLİS TATİLE GİRMEMELİ
Yaklaşan Meclis tatiline de tepki gösteren Arslan, CHP olarak Meclis’in kapatılmasına karşı olduklarını belirterek, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak Meclis’in tatile girmesine kesinlikle karşıyız. Halkımız böylesine bir sefalet içindeyken, Meclis’in tatil edilmesi gibi absürt bir durum söz konusu olamaz. Milletvekilleri halka sefalet ücretini reva gören iktidar, iş kendilerine gelince Meis Adası’na tatile gitmeye hevesleniyor. Bizim birinci tercihimiz, Meclis’in açık kalması ve sorunların çözümü için çalışmaların sürdürülmesidir. Eğer bunu engelleyemezsek -ki sayısal çoğunlukla iktidar kendi dediğini yaptırmakta ısrarcı- Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak biz zaten sahadayız. Günlerdir nereye yetişeceğimizi şaşırıyoruz. Geçenlerde Eskişehir’deki işçi eyleminde bazı arkadaşlarımız “İşçiler burada, vekiller nerede?” diye slogan attı. Eğer kast edilen bizsek, bilinmelidir ki biz dün de, bugün de, yarın da halkımızın yanındayız. Yanınızda olmayan AKP milletvekilleridir. CHP milletvekilleri Türkiye’nin dört bir yanındadır” diye konuştu.
