Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Aziz milletim, değerli vekil arkadaşlarım, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Grup toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bizleri takip eden vatandaşlarıma selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. 14 Mayıs, ülkemizin demokrasiye geçtiği gündür. Bu seçimle tek parti CHP'si iktidardan düşmüş, demokrat parti ülke yönetimini devraldı. Halk yeter söz milletin diyerek menderes ve arkadaşlarını tek başına iktidara taşıdı. Menderes, 10 yıl boyunca Türkiye'ye büyük hizmetler yaptı. Ezanımız onun çabaları ile okutulmuştur. Gariplikten yakasını kurtaramayan Anadolu köylüsü ayağındaki çarığı onun zamanında çıkarmıştır. Traktörle, makineyle, hizmetle 14 Mayıs 1950'den itibaren tanışmıştır milletimiz. Bu tarih demokrasimiz açısından önemli bir milattır. Milletimiz iradesine sahip çıkarak demokrasi bayrağını hep yükseltmiştir. 14 Mayıs'ın 75. yıl dönümünde başta Şehit Başbakan'ımız Adnan Menderes olmak üzere demokrasimizin tüm kahramanlarını bir kez daha rahmetle yad ediyoruz.
"BU SAFHA BİRLİĞİMİZİ BERABERLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRME SAFHASIDIR"
Bugün demokrasi yolculuğumuzun kilometre taşlarından olan 14 Mayıs 2023 seçiminin 2. yıldönümüdür. Bu zamanı hizmetle eserle geçirmeye gayret ettik. Sayılı günlerin çabuk geçeceğinin farkındayız. Türkiye Yüzyılı'nda hedeflediğimiz noktaya ulaşmayı arzu ediyoruz. Bölücü örgütün feshi ve silahları bırakma kararını açıklaması ile Türkiye Yüzyılı'nda yeni bir safhaya geçmiş bulunmaktayız. Bu safha birliğimizi beraberliğimizi güçlendirme safhasıdır. Bu safha terör duvarını kalıcı olarak ortadan kaldırma safhasıdır. Demokrasimizin serpilmesine engel olanlara ket vuran safhadır. Kendi vatandaşlarının iradesi ile sorunlarını çözebilme kabiliyetine sahip olduğunu dosta düşmana göstermiştir. Rahmetli Özal'dan beri başlatılmış pek çok iyi niyetli girişimler vardır. Farklı odakların müdahalesi ile akamete uğratılmıştır. terör gerilemek yerine zeminini genişletmiştir. Terörü bitirmek için hep bir arayış içinde olduk, hiçbir siyasetçinin almadığı riskleri aldık. Karanlık hesapların saldırıları ile sabote edildi bu kararlılığımız. 40 yılı aşkın sürede milletimizin tüm fertleri acı çekmiş, kayıp vermiştir. Terör Sadece milletimizin canını yakmadı ekonomimize de darbe vurdu. Trilyon dolarlarla ifade edilen devasa kaynağı terör ve onun yol açtığı sorunlar için kullanılmıştır. Biz yolumuza döşenen mayınları temizlemekle çok vakit kaybettik. Ödenen büyük bedeller bugünkü kimi sıkıntıların bile kaynağı oldu.
"DEVLET VE MİLLET OLARAK TERÖRLE SINANDIK"
2023 ve Türkiye yüzyılı vizyonu değil de eski paradigmalar ile devam etsek bu noktaya gelemezdik. Terör sorununun ortak akıl, ortak vicdan, tek vatan tek bayrak temelinde çözüme girmesini memnuniyet ile karşılıyoruz. Biz devlet ve millet olarak terörle sınandık, bedelini ödedik, derslerini çıkardık ve bu musibetten tamamen kurtulma aşamasına geldik. Terörün, silahın, şiddetin devri artık kapanmıştır. Meşru yollar varken başka yol aramak sadece akıl dışı değil zamanın da ruhuna aykırı. Güven, huzur, refah içinde yaşamak ancak milletçe birlik ve beraberliğimizi güçlendirmekle, kendi yolumuzu çizmekle mümkün. Bunu başaramayan toplumların ne hallere düştüğünü görüyoruz. AK Parti olarak bu mutabakatı sağladığımız için 23 yıldır iktidardayız. Biz bu sayede ülkemizi nice badirelerden kurtardık.
"BAHÇELİ'YE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM"
Bin yıllık maziden parlak geleceğimize sağlam bir köprü kurmak istiyoruz. Dengelerin altüst olduğu dönemde, ülkü gönül ve fikir birliği için çabalıyoruz. Örgüt aldığı kararla bizim milletimizle yaptığımız mutabakata uygun bir adım atmıştır. Örgütün dışarıdaki kollarının da silah bırakma sürecine katılması hayati öneme sahip. AB'deki lobiler Türkiye karşıtı faaliyetler yerine ülkemizin yanında görmek istiyoruz. Ülkemizin adını sanatla, yükselişle anılmasını arzu ediyoruz. Gelinen nokta önemli bir başarı ise bunun sahibi 86 milyondur. Emeğini ve çabasını bildiğimiz MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye şükranlarımızı ifade ediyorum. Cumhur İttifakı gücü, dayanışması, ülke sorunlarını çözme iradesi bu süreçte bir kez daha tebellüğ üretmiştir. Sürece büyük destek veren başta rahmetli Sırrı Süreyya Önder olmak üzere sorumlulukla hareket eden herkese milletim adına teşekkür ediyorum. Sayın Özel'e ve diğer parti yöneticilerine yapıcı tutumları için takdirlerimizi iletiyorum.
"DAHA ETKİN ÜMİTLER ÜRETME İMKANINA KAVUŞACAĞIZ"
Emniyet Teşkilatımız kaynaklarını ve mesailerini organize suç şebekeleri başta olmak üzere milletimizi tehdit eden yapılarla mücadeleye daha fazla teksif edebilecektir. Bölge insanımız üzerinden kalkan terör gölgesinin rahatlığı içerisinde yeni yatırımlarla, yeni gelir ve istihdam kaynaklarıyla inşallah yaşadığı yerin potansiyelini hakkıyla değerlendirebilecektir. Terörün vesayetinden kurtulan sivil siyaset alanında hem ülkemiz hem şehirlerimiz için artık daha iyi, daha hayırlı, daha etkin ümitler üretme imkanına kavuşacağız.
Tüm bunları hayata geçirmek için hazırlıklara şimdiden başladık. İnşallah bu tarihi fırsat, küçük hesaplar ve ayak oyunlara heba edilmeden samimi iklimde tekemmül eder. Omuzlarımıza yüklenen sorumluluğun gereğini layıkıyla yapacağız. Örgütün kararı sonrasında vatandaşın sevincini paylaşmak yerine ekranlarda karalar bağlayanları geride bırakıp istikbale bırakacağız. "Örgütün silah bırakmasından bana ne" diyenlere acıyarak bakıyoruz. Onlara Allah'tan basiret ve feraset diliyoruz. Bölgemizdeki barış çabalarına da katkı veriyoruz.
Ülkemiz barış diplomasisinin küresel merkezi haline gelmiştir. Bu sabah sayın Trump ile S. Arabistan Prens ve Şara ile telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Bu görüşmenin amacı neydi, "Bölge barışını nasıl güçlü hale getirebiliriz." işte buydu. Bölgesel barış için attığımız adımlarda tüm tarafların güvenine mazhar olabiliyoruz.
Hakkaniyetli politikalarımız ile muhataplarımızın güvenini kazandık. Ateşe benzin dökenlerden değil söndürmek için seferber olanlardan olduk. Bizim küresel ölçekte barıştan, huzurdan, istikrardan başka hiçbir gayemiz yoktur.
Son günlerde baş döndürücü hal alan diplomasi trafiği ile bunu başarma gayretindeyiz. Dün Suudi Arabistan'da Suriye yaptırımlarını kaldıracağını açıklayan Trump'a buradan tekrar teşekkür ediyorum. Gazze'deki insani trajediye son verilmesinde de dostum Trump'ın desteğine güveniyorum. Gazze için de yüreklere su serpen müjdeli haber almayı umut ediyoruz.
"CUMHURİYET TARİHİNDE EŞİ BENZERİ GÖRÜLEMEMİŞ SUÇ ÖRNEĞİ"
Yerel yönetimlerde AK Parti iktidarlarının ilk iki döneminde pek çok reformu hayata geçirdik. Alt ve üst yapı yatırımlarının önemli kısmı belediyelerimiz aracılığıyla gerçekleşti. İlk etapta belediye hizmetlerine büyük ivme kazandıran sistem ön görülemeyen kaçakların merkezi haline geldi. Eser ve hizmeti hızlandırmak için verilen yetkiler kariyer planlarının vasıtasına dönüştü. Pek çok alanda patlak veren yolsuzluk, israf, kayırma, yasa dışı oluşumlara kaynak ayırma şikayetleri çoğaldı. Belediyeye işi düşenlerin haraca bağlanması ile, hizmetlerin vatandaşa yeterince götürülmesi ile sonuçlandı. Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülememiş suç örneğidir. Ülke güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı görülüyor. İstanbul ile sınırlı kalmamış, kolları farklı yerlere uzanan, uluslararası ayağı da olan bir ahtapota dönüşmüştür. Bu yozlaşmayı az ya da çok her belediyede görmek mümkündür. Buradaki yaklaşımımız parti odaklı değil sistem merkezlidir.
"BELEDİYELER ARASINDAKİ YETKİ PAYLAŞIMI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"
Belediyeler meselesinin konuşulup yeni bir düzene kavuşturulması kaçınılmaz olmuştur. Karşılaşılan sorunların başında merkeze uzak ilçeler meselesi yer alıyor. Koordine etmek elbette kolay değil. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki yetki paylaşımı gözden geçirilmeli. Yetki karmaşası bazen çatışma noktasına kadar gelebiliyor. Farklı parti belediyelerin zabıtaları gerilimler yaşayabiliyor. Bunun önüne geçmek için yetkilerin daha kesin tanımlanmasında fayda vardır. Mahalleye dönüşen köylerde sıkıntılar yaşanmaktadır. Büyükşehir olmayan şehirlerimizin yönetim yapıları sorunların çözümünü, hizmetlerin etkin yürütülmesini zorlaştırmaktadır. Bu şehirlerimizle ilgili yeni belediye yönetimi statüsüne ihtiyaç vardır. Bu şehirlerimizdeki il özel idaresi yapılanması da gözden geçirilmeli. Vali ve kaymakamlarımızın görevlerini daha aktif hale getirmeliyiz. Yeni bir yapı kurulmalıdır. Bu çerçevede tanımlar net, usuller kesin, uygulamalar şeffaf olmalıdır.
"İSTİSNALAR HARİÇ BELEDİYELER BORÇ BATAĞINDA"
İmar düzenlemeleri sağlıklı şekilde yapılmalıdır. Ön hazırlığı hem teknik hem idari hem ihtiyaç anlamında iyi yapılmamış projelere kaynak tahsisinin önüne geçilmelidir. Belediyelerdeki kayyum uygulamasını yeniden istisna haline geleceğini düşünüyoruz. Az sayıdaki istisna haricinde belediyelerin tamamı borç batağındadır. Prim borçları için verdiğimiz mücadele bilinmektedir. Bir konser etkinliği için yüz milyonlarca lira harcanırken SGK primine gelince paramız yok deniyor. Aynısı reklam bütçeleri için de geçerli. Belediyelerin orta ve uzun vadeli program düzenlenmeli. Aksi halde belediyeler kılını kıpırdatamaz hale gelecektir. Böyle gelmiş böyle gider neme lazımcılık bizim benimseyeceğimiz bir siyaset tarzı değildir. Sorun varsa, şikayet varsa siyaset kurumunun görevi buna çözüm bulmaktır. Bu hususların çözümü meseleye partiler üstü bakış açısını gerektiriyor. Bu çağrımızın hiçbir siyasi, adli gelişme ile ilgisi yoktur. Milletin derdi ile dertlenen, ülkenin sorunlarına çözüm iradesi gösteren partilere şimdiden teşekkür ediyorum.