Eskişehir Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda 20 Haziran 2025 tarihinde kabul edilen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne (torba yasa) ilişkin bir açıklama yaptı. Komisyon adına konuşan Mert Yedek, teklifin çevre, tarım ve hukuk açısından ciddi riskler taşıdığını ifade etti.
Yedek, komisyondaki görüşmeler sırasında, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu adına katılan meslektaşlarının, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin ve vatandaşların fiziki müdahaleye maruz kaldığını belirterek, “Buna rağmen teklif, hukuka aykırı olmasına rağmen komisyonda kabul edildi” dedi.

"Ormanlar, zeytinlikler, meralar maden sahası olacak"

Yasa teklifinin, ormanlar, zeytinlikler, meralar, tarım arazileri ve koruma altındaki doğal alanların madencilik faaliyetlerine açılmasının önünü tamamen açtığını söyleyen Yedek, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreçlerinin kısaltılması ve hatta devre dışı bırakılmasının planlandığını ifade etti. Yedek, “Bu teklif Anayasa'nın 56. ve 169. maddeleri başta olmak üzere birçok çevre koruma hükmüyle açıkça çelişiyor” diye konuştu.

“Zeytinlikler delik deşik edilecek”

Zeytinciliği Koruma Kanunu’nun son 22 yılda 10 kez değiştirilmek istendiğini hatırlatan Yedek, “Bu yasa ile birlikte zeytinlikler bir kez daha madenciliğe kurban edilecek. Tüm ormanlarda yetki MAPEG’e devredilecek. Mera ve SİT alanları büyük bir tehditle karşı karşıya” dedi.

Doğanın gözlerinde kene sessizliği
Doğanın gözlerinde kene sessizliği
İçeriği Görüntüle

“Acele kamulaştırma ve süper kurul tepkisi”

Teklifteki en dikkat çekici maddelerden birinin "acele kamulaştırma" olduğuna dikkat çeken Mert Yedek, köylülerin, çiftçilerin ve arazi sahiplerinin mallarının Cumhurbaşkanı kararıyla ellerinden alınabileceğini, bunun ise mülkiyet ve adil yargılanma hakkının ihlali anlamına geleceğini vurguladı.
Yedek ayrıca, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde kurulması planlanan “Üstün Kamu Yararı Kurulu” ile kurumların izin süreçlerinin devre dışı bırakılacağını, “süper izin kurulu” olarak anılan bu yapının çevre koruma kurallarını işlevsiz hale getireceğini belirtti.

"Korunan alanlar bile madene açılıyor"

Yedek, korunan alanlarda bile artık maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin mümkün olacağını kaydederek, “Millî parklar, SİT alanları, sulak alanlar gibi koruma altındaki bölgelerde izin süreçleri ya kısaltılacak ya da ilgili kurumların sessiz kalması durumunda izin verilmiş sayılacak. Bu düzenleme çevre hukukunun ve koruma ilkelerinin çökmesi demektir” ifadelerini kullandı.

"Sadece doğal değil, ekonomik kayıp da yaşanacak"

Yedek, teklifin sadece çevresel değil, ekonomik anlamda da büyük kayıplara yol açacağını dile getirerek, “Plansız ve stratejiden uzak bu uygulamalarla ülkenin yer altı ve üstü kaynakları israf edilecek, ekonomik varlıklarımız da yok olacak. Yer altı kaynakları, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Kurul aracılığıyla kontrolsüz bir şekilde yönetilecek” dedi.

Muhabir: İlksen Akkan