Platform adına konuşan Uygar Kurtcu, 4 Temmuz'da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda düzenlenen 2. İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısına katılarak, projenin başta Eskişehir olmak üzere tüm Sakarya Havzası'nı tehdit ettiğini belirtti ve ÇED sürecinin sonlandırılması taleplerini yineledi.
Revize edilen ÇED dosyası yine reddedildi
İlk İDK toplantısında komisyon üyelerinin itirazlarıyla ÇED sürecinin durdurulduğunu ve dosyanın revize edilmek üzere firmaya iade edildiğini hatırlatan Kurtcu, firmanın 1,5 ay gibi kısa bir sürede 3290 sayfalık dosyayı revize ettiğini iddia ederek 2. İDK sürecini başlattığını dile getirdi.
Ancak Platform Teknik Komisyonu'nu oluşturan çevre, jeoloji, ziraat mühendisleri, hekimler ve hukukçular, sunulan revize dosyayı inceleyerek itirazlarını ve ÇED sürecinin sonlandırılması taleplerini toplantıda sundu. Uygar Kurtcu, Platform'un itirazlarını ana başlıklar halinde sıraladı:
Halka anlatılan ve onaylanan proje farklı
Halkın katılım toplantılarının tarihlerinin mevcut projeyle örtüşmediği ve projenin içeriğinde esaslı farklar bulunduğu belirtilerek, toplantı bildirimlerinin ÇED yönetmeliğine aykırı olduğu vurgulandı. Halkın Katılım Toplantısı Tutanakları Gerçeğe Aykırı: Toplantı kayıtlarında ÇED firması veya proje sahibinin söz almadığı ve soruların yanıtlanmadığı, ancak tutanaklarda aksinin belirtildiği iddia edildi. Eskişehir Çevre Şehircilik İl Müdürü Hikmet Çelik hakkında da suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi. Tepebaşı Belediyesi Komisyona Dahil Edilmedi: Projenin etki alanının büyük bir kısmını oluşturan Tepebaşı Belediyesi'nin komisyon üyeliği talebinin reddedilmesinin kamu yararı ilkesine aykırı olduğu ifade edildi.
ÇED Dosyası eklerindeki uzman raporları tahrif edildi
İlk dosyada bulunan bazı uzman raporlarının ikinci dosyadan çıkarıldığı ve ıslak imzalı rapor içeriklerinin değiştirildiği öne sürüldü. Özellikle Yeraltı Suyu Akım Modeli ve Etki Değerlendirmesi Raporu ile Biyoçeşitlilik Çalışması Nihai Raporu içeriklerinin tahrif edildiği ve suç duyurusunda bulunulacağı açıklandı. Dosya Kopyala/Yapıştır Yöntemlerle Hazırlanmıştır: ÇED dosyasının bilimsel yaklaşımdan uzak olduğu, "kopyala yapıştır" yöntemlerle hazırlandığı ve Çanakkale verileri gibi alakasız bilgilerin yer aldığı belirtildi. Projenin çevresel etkilerine dair detaylı bir değerlendirme bulunmadığı ifade edildi. Su İhtiyacı Gizleniyor: Maden faaliyetinin proses su ihtiyacının ilk dosyada saniyede 295 litre iken revize dosyada hiçbir açıklama yapılmadan saniyede 22 litreye düşürüldüğü ve tüm su ihtiyacının Sakarya Nehri yakınında açılacak tek bir kuyudan karşılanacağının iddia edildiği belirtildi.
Fay hattı "Silindi"
Proje sahasının tam ortasında yer alan ve MTA diri fay haritasında bulunan fay hattıyla ilgili ilk dosyada çalışma yer almazken, revize dosyada firmanın bu fayın aslında fay olmadığını iddia ettiği ve bilimsel veri sunmadan "sildiği" öne sürüldü. Veriler Hatalı, Modelleme Yanlış: Bölgenin özel iklim ve topoğrafyasına uygun özel etki değerlendirme araçlarının kullanılmadığı, hatalı hesaplamalar ve yanıltıcı modellemeler yapıldığı ifade edildi.
Tekeciler'deki Bal Ormanı Haritadan silindi
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın resmi sayfasında "Bal Ormanı" olarak belirtilen Tekeciler Mahallesi'ndeki alanın ÇED raporunda göz ardı edildiği ve arıcılık faaliyetlerinin yok hükmünde sayıldığı vurgulandı. Raporda İnsan Yok!: 3290 sayfalık raporda bölgenin mevcut sağlık verileri ve maden işletmesinin halk sağlığı üzerindeki potansiyel riskleri hakkında hiçbir bilgi bulunmadığı, bu durumun şirketin olası felaketleri gizleme amacı taşıdığı iddia edildi.
Veriler neden gizleniyor?
İl Sağlık Müdürlüğü'nden istenen endemik hastalık verilerinin "KVKK'ya aykırı" denilerek paylaşılmadığı, oysa bu verilerin anonim olduğu ve paylaşılmasının zorunlu olduğu belirtilerek, İl Sağlık Müdürlüğü yasal sorumluluğunu yerine getirmeye davet edildi.
Bakanlık tarafsızlığını yitirdi, mücadele sürecek
Uygar Kurtcu, tüm bu itirazlara rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın itirazları görmezden geldiğini ve komisyonun proje hakkında olumlu görüş bildirdiğini ifade etti. Bakanlığın, sürecin başından itibaren firma lehine taraflı davrandığı ve hakkında suç duyurusunda bulunulan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik başta olmak üzere, kararlarıyla bu tutumunu açıkça ortaya koyduğu belirtildi. Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu olarak, doğalarına ve yaşam alanlarına sahip çıkmaya, teknik eksikliklerle dolu bu projenin faaliyete geçmemesi için tüm yasal süreçlerde ve etkinliklerde Eskişehir halkıyla birlikte mücadele etmeye devam edeceklerini duyuran Kurtcu, "Sakarya Vadisi Maden havzası olmayacak! Sakarya Vadisi Yok Olmasın!" diyerek sözlerini tamamladı.