Yöneticilik yükünü kimse almak istemiyor
Arıkan, ilçelerde okul müdürlüğü görevinin çoğunlukla vekaleten yürütüldüğünü dile getirerek, “Bir okul müdürünün sabah 8, akşam 5 mesaisi var. İlçede kalacak yer bulamayan öğretmen bu yükü almak istemiyor. ‘Ben yönetici olacağıma öğretmen olayım, geliş gidiş yapayım’ diyor. Bu da yönetici eksikliğini artırıyor” ifadelerini kullandı.
Norm kadro fazlasında ilk sıralardayız
Eskişehir’de yaklaşık 2 bin civarında norm kadro fazlası öğretmen bulunduğunu aktaran Arıkan, bu durumun öğretmenlerden değil, Bakanlık politikalarından kaynaklandığını vurguladı.
Arıkan, “En fazla norm fazlası sınıf öğretmenliği ve İngilizce branşlarında görülüyor. İngilizce ders saatlerinin değişmesi, 4+4+4 sistemi gibi etkenler bu sonucu doğurdu. Eskişehir bu konuda Türkiye’de ilk beştedir, hatta belki birincidir” dedi. Arıkan, norm fazlası öğretmenlerin yine de derse girdiğini ancak ders yüklerinin azaldığını belirtti: “Önceden haftada 25-30 saat derse giren öğretmenler, şimdi 15-18 saat arası derse giriyor.”
Re’sen atamalar öğretmenleri tedirgin ediyor
Re’sen yapılan atamaların da öğretmenlerde endişe yarattığını söyleyen Arıkan, “Ulaşımın olmadığı köylere dahi atama yapılabiliyor. Bir öğretmen arkadaşımız ilçeye kadar gidebiliyor ama 15 kilometre uzaktaki köye ulaşım yok. Eşi asker, gitme imkânı yok. Böyle çok sayıda örnek var” şeklinde konuştu.
İlçelere daha fazla yatırım yapılmalı
Eğitimdeki dengesizliğe dikkat çeken Arıkan, Eskişehir’in merkez okullarına aşırı yük bindiğini belirtti: “Merkezde sınıflar 40 kişilik, kenar mahallelerde 15-20 öğrenci var. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bunu araştırması gerekiyor. Eskiden ilçelerdeki liselerde çok başarılı öğrenciler yetişirdi, şimdi sayılar azaldı ama önemli olan niteliktir. Eskişehir’e bir yatırım yapıyorsan, ilçelere beş yatırım yapmalısın.”
Arıkan, ilçelerde görev yapan öğretmenlere daha fazla tolerans ve destek sağlanması gerektiğini de sözlerine ekledi.
İkili eğitim sistemi sorunlu, ders süresi kısaltıldı
Arıkan, ikili eğitim yapılan okullarda bu yıl ders süresinin 40 dakikadan 30 dakikaya düşürülmesinin öğrenciler açısından olumlu olduğunu söyledi. Arıkan, “Sabah 7.30’da başlayan öğrenciler artık akşam 5 buçuk gibi çıkacak. Hava kararmadan evlerine ulaşabilecekler. Geçen yıl öğrenciler 7.40’ta okuldan çıkıyor, zifiri karanlıkta ciddi güvenlik riski yaşıyordu” dedi. Ancak okul öncesi öğretmenlerinin bu uygulamadan faydalanamadığını belirten Arıkan, “Ana sınıfı öğretmenlerinin ders süresi kısaltılmadı, teneffüs hakları da yok. Bu uyumsuzluk giderilmeli” ifadelerini kullandı.
Enerji tasarrufu açısından olumlu bir adım
Ders süresinin kısaltılmasının enerji tasarrufu ve güvenlik açısından da faydalı olduğunu vurgulayan Arıkan, “Enerji dünyanın en büyük sorunlarından biri. Ne kadar tasarruflu kullanabilirsek o kadar iyi olur. Bu düzenleme sorunu bir nebze hafifletti ama kalıcı çözüm ikili eğitimi tamamen terk etmektir” dedi.