Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Eskişehirliyim, doğma büyüme Eskişehir’de yaşıyorum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. Çok şükür, mutlu bir aile hayatım var. Pazarcılık mesleğini babamdan öğrendim; çocukluğumdan bu yana bu işin içindeyim. Yaklaşık yirmi yedi yıldır aktif olarak pazarcılık yapıyorum.
Aday olmaya nasıl karar verdiniz?
Geçtiğimiz dönemde Mehmet Çiçek’in yönetiminde görev aldım ve Tuhafiye bölümünden sorumluydum. Ancak zamanla başkanımızın bu alana yeterince ilgi göstermediğini fark ettik. Defalarca çağırmamıza rağmen toplantılara katılmadı. Bunun üzerine arkadaşlarımızla kendi aramızda istişare ettik ve bir başkan adayı çıkarmaya karar verdik. Arkadaşlarım bu göreve beni layık gördüler. “Yapar mısın?” diye sordular. Ben de kendime güvendiğimi söyledim. Tek tek tüm arkadaşlarıma danıştım: “Başarabilir miyiz, bu işi birlikte yapabilir miyiz?” Onlar da girişkenliğime, iletişim gücüme ve çalışkanlığıma güvendiklerini söyleyerek destek oldular. Adaylığım bu şekilde şekillendi.
Projelerinizden bahseder misiniz?
Elbette, projelerimiz var. Üstelik her meslek grubuna özel projeler hazırladık. Çiçekçiler için ayrı, tuhafiye esnafı için ayrı çalışmalarımız bulunuyor.
Çiçekçiler için havuz sistemi
Çiçekçi esnafımız için odamız bünyesinde özel bir birim oluşturacağız. Aidat toplamak yerine, Ticaret Odası’nda uygulanan sisteme benzer bir “havuz sistemi” kuracağız. Resmi ve özel günlerde odamız adına gönderilecek çelenkleri, belirli bir çiçekçiye yönlendirerek çiçekçi esnafımıza doğrudan destek sağlamayı hedefliyoruz.
Gece pazarı projesi
Eskişehir’de bugüne kadar olmayan bir uygulamayı hayata geçireceğiz: Gece Pazarı. Cumartesi günü öğle saatlerinde başlayıp, Pazar akşamı saat 20.00–21.00’e kadar sürecek bir pazar planlıyoruz. Bu sayede hem Eskişehirli esnafımıza hem de şehir dışından gelen esnafa yeni bir kazanç kapısı açacağız.
Panayır organizasyonları
Bir diğer önemli projemiz ise panayır organizasyonları. Türkiye’nin birçok şehrinde olmasına rağmen Eskişehir’de şehir merkezinde kapsamlı bir panayır bulunmuyor. Biz, merkezi bir alanda, lunaparkı ve sosyal etkinlikleri de içinde barındıran büyük panayırlar düzenlemeyi planlıyoruz. Bu organizasyonlar hem esnafımıza katkı sağlayacak hem de şehrin sosyal yaşamına renk katacak.
Tuhafiyecilerin yer sorunu
Mevcut pazarlarımızda tuhafiyeciler genellikle ara sokaklarda yer alıyor. Ama neden caddede, bizimle birlikte, görünür ve erişilebilir bir şekilde olmasınlar? Ara sokakta olunca iş yapma potansiyeli, caddeye göre çok daha düşük. Tuhafiye esnafının yerlerini daha iyi düzenleyeceğiz ve onları daha görünür, erişilebilir alanlara taşıyacağız.
Hijyen ve düzenleme
Şu anki kapalı pazarda, örneğin tuvaletler oldukça kötü durumda. Hijyen sıfır düzeyinde ve bu, sağlığı tehdit edebilecek bir durum. Pazarın genel temizlik ve hijyen koşullarını ciddi şekilde iyileştireceğiz, böylece hem esnafımız hem de vatandaşlarımız sağlıklı bir ortamda alışveriş yapacak.
Yeni pazarlardaki haksızlıklar
Yeni yapılan Yenikent Pazarı’nda esnaflardan duyduğumuz şikayetler çok fazla. Çoğu esnaf lavabo yokluğundan şikayetçi. Ayrıca, ikinci katta ekstra market gibi bir alan oluşturulmuş ama yer dağılımında büyük adaletsizlikler var. Bazı esnaflara 2,30 metre alan verilirken, diğerlerine sadece 2 metre veriliyor. Esnafımız, “Koskocaman alanımız varken neden bu kadar küçültüldü?” diye şikayet ediyor. Bu tür sorunları çözeceğiz.
Yer dağıtımında şeffaflık
Yeni yapılacak Kurtuluş Kapalı Pazarı'nda, yer dağıtımını tamamen şeffaf bir şekilde yapacağız. Noter huzurunda, her şeyin açıkça belirlenmesi sağlanacak. Esnaf, “Büyük bir pazarımız varken neden sadece dörtte birini kullanabiliyoruz?” gibi şikayetlerde bulunuyor. Bu konuda ciddi düzenlemeler yapacağız.
Bu yola tek başınıza mı çıktınız?
Kesinlikle, arkamda herhangi bir güç yok. Sadece arkadaşlarım ve ailem destek veriyor. Kendime güveniyorum ve bu yüzden bu yola çıktım. Tek başıma ama güçlü bir şekilde ilerleyeceğim.
Mevcut yönetime yönelik eleştirileriniz nelerdir?
Mevcut başkanımızın verdiği sözlere sadık kalsaydı, onu hala desteklerdik. Ama ne yazık ki, yönetim sürecine girdiğimizde verdiği sözleri yerine getirmedi. Eğer onun yanında durmaya devam etseydik, arkadaşlarımıza karşı mahcup olurduk. Biz haksızlık yapmamak adına bu görevi üstlendik çünkü bize güvenen esnafımız, “Siz bizim hakkımızı savunursunuz” diye bize destek verdi.
Ben ve İbrahim abim (Trabzonlu) sadece Tuhafiye bölümünden Mehmet Çiçek’in yanında idik. Haksızlık gördüğümüzde istifa ettik çünkü 350 esnafın hakkını savunamazdık. Şu anda odamıza kayıtlı toplamda 1430 üyemiz var. Bunlardan 350’si tuhafiyeci, 89’u pet shop’çu, 83’ü çiçekçi ve diğerleri de balıkçılar gibi farklı sektörlerden esnaflarımız. Yani toplamda 1400 kayıtlı üyemiz var ve her birinin haklarını savunmak için aday oldum.
İddialı mısınız peki?
Elbette iddialıyım. İddialıyım derken, kendime güveniyorum. En azından bu görevi başaracağıma inanıyorum. Şu anki başkanın yaptıklarından daha iyisini yapabileceğime dair en ufak bir şüphem yok.
Seçime hazırım. Tek isteğim, seçimin adil bir ortamda yapılması. Benim için olduğu kadar mevcut başkan ve diğer adaylar için de eşit şartlar sağlanmalı. En basit örneği vereyim: Odamıza kayıtlı üyelerin telefon numaralarına hiçbir aday ulaşamıyor. Eğer bu bilgilere erişim olsa, ben de toplu mesaj atabilir, projelerimi anlatabilirdim. Bu sadece benim değil, diğer adayların da yaşadığı bir sorun. Aslında bu durum sadece bizim odamıza özgü değil; diğer meslek odalarında da aynı sıkıntı var. Bana göre seçimden önce düzeltilmesi gereken en temel konulardan biri bu.
Örneğin kuaförler odasında dört başkan adayı varsa, onlar da üyelere ulaşamıyor. Şu an da ben ne yapıyorum? Tek tek çiçekçileri, pet shop’ları, pazarcıları dolaşıyorum. Bir numara havuzu olsa, telefonlara ulaşabilsek… T.C. kimlik numarası falan istemiyoruz zaten. Sadece aday olduğumuzu duyurabileceğimiz bir iletişim hakkı olsun istiyoruz. Bu çok basit ama çok önemli bir mesele.
Seçim ne zaman?
Bizim odamızın seçimi 18 Ocak’ta yapılacak. Daha önce yönetimdeydim; ancak Tuhafiye bölümünden toplu şekilde istifa ettik. Evet, Pazarcılar Odası’na aday oldum. Mevcut başkanın bulunduğu konumdan memnun olmayan çok sayıda esnaf var. Ben kimseye hakaret etme peşinde değilim. Dışarıda kimseyi kötüleyip suçlamak da istemem. Zaten işini layıkıyla yapmış olsaydı, bu sorunlar yaşanmazdı ve belki ben de aday olmazdım.
Benim aday olmamın temel sebebi; tuhafiyecilerin sahipsiz kalması ve pazarcı esnafının başsız bırakılmasıdır. Pazaryerleri birer birer elimizden gidiyor. Örneğin Çarşamba Pazarı elden gitmek üzere. Yeni pazarlar kuruluyor ama esnafın hakkını arayan bir başkan yok. Başımızda gerçekten bir başkan olmadığını hissediyoruz.
Bu yola çıkarken de tek başıma karar vermedim. Bütün esnaf arkadaşlarıma tek tek sordum: “Bu işi yapabilir miyiz? Başarabilir miyiz?” dedim. Çünkü 12 yıldır, üç dönemdir bu oda aynı şekilde yönetiliyor. Daha önce Sefa Şen vardı, sonra Mehmet Çiçek geldi. Ankara bağlantıları derken hepimizi tek çatı altında topladılar. Sebzeci var, meyveci var, balıkçı var, pazarcı var; çiçekçi var, tuhafiyeci var, pet shop’çu var. Ama bu kadar farklı esnafın olduğu bir odada, maalesef yönetim yok denecek kadar zayıf.
Bakın, odamızın adı “Eskişehir Yaş Sebze Meyve Balıkçılar ve Pazarcılar Odası.” Peki burada tuhafiyeci nerede? Çiçekçi nerede? Pet shop’çu nerede? Biz bu odaya aidat ödüyoruz ama ismimiz bile geçmiyor. En azından odamızın isminde dahi temsil edilmek isterdik. Ben sadece sebzeci değilim, sadece meyveci ya da balıkçı değilim. Pazarcıyım ama aynı zamanda tuhafiyeciyim, çiçekçiyim, pet shop’çuyum. Bunların isimlerinin de bu çatı altında yer alması gerekiyor. Değinilecek çok konu var. Bizim derdimiz koltuk değil; temsil, adalet ve esnafın hakkını savunmak.
Son olarak neler söylersiniz?
Buralara sıfırdan geldim. 50 yıllık bir mazimiz var. Ben bu zamana kadar verilen vaatleri, yerine gelmeyen sözleri yapmaya geliyorum.
