Olay, 31 Temmuz 2025 tarihinde meydana geldi. İddialara göre; biri Anadolu Üniversitesi'nde diğeri Osmangazi Üniversitesi'nde (ESOGÜ) öğrenim gören Yemenli 2 kardeş ve kendilerini ziyaret etmek üzere Yemen'den gelen misafir babaları, birlikte vakit geçirmek için millet bahçesine oturdu. Öğrenciler ve babaları kendi aralarında Arapça konuşurken, yaklaşık 7 kişilik bir grup sigara istemek için yanlarına gitti. "Nerelisiniz?" sorusunu yönelten grup, öğrencilerin ve babalarının Yemenli olduğunu öğrendikten fiziksel saldırı olayını gerçekleştirdi. Yaşanan olayın ardından Yemenli öğrenciler 112 Acil Servis'i arayarak ihbarda bulundu. Telefona çıkan görevli polis memurunun ise, "Müsait ekip yok" diyerek görüşmeyi sonlandırdığı iddia edildi. İkinci aramada ise, "10 dakika içinde ekip gelir" denildiği ve o süre içerisinde yine olay yerine ekiplerin intikal etmediği öne sürüldü.
"Bu saldırı ırkçılığa dayalı bir zihniyetin tezahürüdür"
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Yunus Emre Uluslararası Öğrenci Derneği (YUDER) Başkanı Sadık Çetinkaya, "Bu saldırı yalnızca birkaç gencin başına gelen münferit bir olay değil, aynı zamanda toplumsal birlik ve beraberliğimizi tehdit eden, yabancı düşmanlığına ve ırkçılığa dayalı bir zihniyetin tezahürüdür. Bu tür saldırılar, ülkemizin uluslararası öğrenciler nezdinde sahip olduğu güvenli liman imajını da zedelemekte, 'Misafirperver Türkiye' anlayışını örselemektedir. Daha da vahim olan, saldırıya uğrayan öğrencilerimizin yardım çağrısı karşısında sergilenen resmi tavırdır. Olay sırasında öğrencilerimiz ilk olarak polisi aramış, ancak telefona çıkan görevli, 'Müsait ekip yok' cevabıyla görüşmeyi sonlandırmıştır. İkinci aramada ise, '10 dakika içinde ekip gelir' denilmiş fakat o süre içersinde herhangi bir polis ekibi olay yerine intikal etmemiştir. Bu durum, kamu güvenliğini sağlamaktan sorumlu olan birimlerin görevlerini yerine getirmekteki yetersizliklerini açıkça ortaya koymaktadır" dedi.
"Kolluk kuvvetlerinin sergilediği bu kayıtsızlık tüm toplumu tedirgin etmiştir"
Hiçbir gerekçenin böylesine ciddi bir olay karşısında güvenlik güçlerinin bu derece kayıtsız kalmasını meşru kılamayacağını vurgulayan Başkan Çetinkaya, "Kolluk kuvvetlerinin sergilediği bu kayıtsızlık, sadece olayın mağdurlarını değil, tüm toplumu tedirgin etmiş, güven duygusunu zedelemiştir. Ancak tüm bu olumsuzlukların yanında, umut verici bir gelişmeyi de kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, olaydan haberdar olur olmaz öğrencilerimizle irtibata geçmiş, onları ve babalarını makamında misafir etmiş, gelişmeleri yakından takip ederek ilgili mercilerle temas kurmuştur. Bu örnek tavrından dolayı Sayın Rektör'e teşekkür ediyor, bu yaklaşımın tüm kamu yöneticilerine örnek olmasını diliyoruz. Uluslararası öğrenciler, bu ülkenin misafirleri değil, ev sahipliğine layık birer ferdi haline gelmişlerdir. Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirası, farklılıklara hoşgörüyle yaklaşmayı, yabancıya kucak açmayı ve adaletle muameleyi emreder. Onlar bizim medeniyet elçilerimizdirler. Bu vesileyle şu çağrıları kamuoyuna ve yetkililere iletiyoruz; saldırgan grubun tespit edilerek adli sürecin ivedilikle başlatılmasını, olay sırasında görevini ihmal eden polis memurları hakkında soruşturma açılmasını, uluslararası öğrencilerin can güvenliğini sağlamak üzere parklarda, yurt çevrelerinde ve üniversite kampüslerinde emniyet tedbirlerinin artırılmasını, Eskişehir genelinde ırkçılıkla mücadele konusunda kamu kurumları, STK'lar ve eğitim kurumlarının iş birliği yapmasını, kamuoyunun bu tür olaylara karşı duyarlı olması ve birlikte hareket etmesi gerektiğini önemle hatırlatıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bu olay tüm yabancı öğrenciler arasında endişeye yol açmıştır"
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) öğrencisi olan 22 yaşındaki mağdur İbrahim Alaw ise, şunları söyledi:
"Öncelikle, yaşanan olay karşısında bizlere destek olan ve hızlı bir şekilde ilgilenen Yunus Emre Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sadık Çetinkaya'ya teşekkür ederiz. Aynı şekilde olayın başından itibaren konuyla yakından ilgilenen Eskişehir Yemenli Öğrenciler Derneğin Başkanı Mejd'e de teşekkür ediyoruz. Ayrıca, olayla yakından ilgilenen Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel'e, Eskişehir Valisi'ne ve gerekli adımları atan Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'ne de teşekkürlerimizi sunuyoruz. Türkiye'deki eğitimin kalitesi, resmi makamların bu alana verdiği önem ve uluslararası öğrencilere sağlanan destek, Türkiye'yi birçok öğrenci için cazip bir eğitim merkezi haline getirmiştir. Ancak yaşanan bu olay, özellikle Eskişehir'de ve genel olarak Türkiye'deki tüm yabancı öğrenciler arasında endişeye yol açmıştır. Bu tür olayların tekrarlanması, Türkiye'deki eğitim sistemine yönelik algıyı olumsuz etkileyebilir. Buna rağmen, Eskişehir'deki resmi kurumların olayla ilgili sergilediği samimi ve hızlı yaklaşım bizlere umut ve güven vermiştir. Bu durum, Türkiye'deki eğitime olan inancımızı yeniden güçlendirmiştir. Tüm resmi kurumların ve yetkililerin, uluslararası öğrencileri desteklemeye devam etmesini ve benzer olayların önüne geçilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını temenni ediyoruz."