Aşçı, iklim krizinin etkilerinin her geçen yıl daha fazla hissedildiğini belirterek, "Bu yıl yaşadığımız don olayı ve kuraklık, üretimi çok ciddi şekilde etkiledi" dedi.
Aşçı, sadece arıcıların değil, tarım ve hayvancılık sektörünün tamamının doğrudan iklime bağlı olduğunu hatırlatarak, “Bu yıl meyve ağaçları çiçek açmadı, arılar nektar bulamadı, bal üretimi neredeyse yapılamayacak hale geldi” ifadelerini kullandı.
Rekolte beklentilerin çok altında
Bu yıl çok sınırlı ve bölgesel üretim yapılabildiğini, rekoltenin ise beklentilerin oldukça altında kaldığını belirten Aşçı, “Birçok arıcımız maliyetlerini bile karşılayamıyor. Bu sürdürülebilir bir tablo değil. Geçen yıl da zorluydu ama bu yıl daha kötü geçti. Üçüncü yılı üretici nasıl kaldırır, bilemiyoruz” dedi.
Devletten destek çağrısı
Aşçı, devlet yetkililerine de çağrıda bulunarak üreticiye acil destek sağlanmasını talep etti. “Eğer bu sektör çökerse, hayvancılık da çöker, tarım da. Hatta doğada kendi kendine var olan çiçekler bile yok olmaya başlar” diye konuştu.
Doğal denge bozuluyor
Bölgede yaşanan iklimsel sorunların yanı sıra, madencilik faaliyetlerine de değinen Aşçı, bu tür çalışmaların doğaya zarar vermesi halinde arıcılığın da bundan doğrudan etkileneceğini söyledi. “Toz, partiküller, kimyasallar doğaya karıştığında, arılar da etkileniyor. Bu bizim uzmanlık alanımız değil ama sonuçlarından doğrudan zarar görüyoruz” dedi.
