TES-İŞ Sendikası üyeleri 2025-2026 yıllarını kapsayan Kamu Toplu İş Sözleşmesi sürecinde hükümetin sunduğu teklife tepki göstermek amacıyla DSİ önünde bir araya gelerek bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylem sırasında işçiler “Kamu işçisi üvey evlat değildir!”, “Masa susarsa, meydanlar konuşur!”, “Bu işin sonu greve gider!” sloganları attı. TES-İŞ Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Haluk Doğan yaptığı açıklamada, üç aydır süren toplu sözleşme sürecinde hükümetin masaya herhangi bir teklif getirmediğini, son olarak ise işçilerin taleplerini karşılamaktan uzak, sembolik bir zam önerisi sunduğunu belirtti. Doğan, “Bu teklifiniz, bırakın kabul etmeyi, emeğimizi yok saymaktır. Kamu işçisi, üvey evlat değildir!” dedi.
ZORDAYIZ GEÇİNEMİYORUZ!
Kamu işçilerinin artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında maaşlarının yetersiz kaldığına dikkat çeken Doğan, “Ne siz o teklifi vermiş olun, nede biz duymuş olalım! Maaşlarımızla bir ayı değil, bir haftayı bile çıkaramıyoruz. Kiralar uçmuş, faturalar gelirken ellerimiz titriyor. Uykularımız kaçıyor. Çocuklarımızın beslenmesini, kitap defter masrafını karşılayamıyoruz. Geçim sıkıntısı bugün kamu işçisinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir. Zordayız Geçinemiyoruz! Hazine ve Maliye Bakanı kulaklarını tıkamış, halktan, emekçiden kopmuş, bildiğini okuyor. Geçinemiyoruz dedik zordayız dedik defalarca uyardık yine uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.
SOSYAL BARIŞA ZARAR VERECEK
“Bu mesele yalnızca kamu işçisinin meselesi değil herkesin meselesidir” diyen Doğan şunları söyledi; “Biz bu ülkenin üretim gücüyüz, binlerce çalışan kamu işçisiyiz, görmezden geldiğiniz alın teriyle çalışan işçiler kamu hizmetlerinin temel taşlarıdır. Gece gündüz demeden her koşulda çalışan biz emekçiler sayesinde kamu düzeni aksatılmadan sürmektedir. Şu gerçek çok iyi bilinmelidir bu mesele yalnızca kamu işçisinin meselesi değil herkesin meselesidir. Kamuoyunun da bu adaletsizliğe ve aksayacak olan kamu hizmetlerine sessiz kalmayacağı bilinmelidir. Emekçiyi oyalamak belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışa zarar verecektir. Biz işçilerin beklemeye oyalanmaya belirsizliğe tahammülü kalmamıştır.”
SADAKA DEĞİL HAKKIMIZI İSTİYORUZ
Doğan, kamu işçilerinin sadaka değil, onurlu bir yaşam, adil bir ücret ve güvenceli bir gelecek istediklerini belirterek, “Emekçi üstüne düşen görevi yapmıştır, yapmaya devam etmektedir! Alın terini dökerek ülkesine milletine değer katmaktadır. Bizi yönetenlerde sosyal devletin gerektirdiği görevini yerine getirmelidir. Hükümet en kısa zamanda süreci daha fazla uzatmadan, işçinin emekçinin hakkını vermeli adil ve kabul edilebilir bir çözümle sonlandırmalıdır. Artık yeter! Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz. Onurlu bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli bir gelecek istiyoruz. Bugün buradayız, iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuyoruz. Yarın alanlarda olacağız!” diye konuştu.