“2025’i Bir Türlü Toparlayamadık”
Bahar Bilen, esnafın uzun süredir ağır bir baskı altında olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bu ekonomik sıkıntılar ve zorluklar pandemiden bu yana geliyor. 2025 yılını bir türlü toparlayamadık, çok zor bir yıl geçti. Temmuz ayından bu yana vergi müfettişleri ve vergi denetçileri sürekli denetimler yapıyor. Geriye dönük sayımlar, sabahtan akşama kadar dükkân saymaları. Sürekli bir itibarsızlaştırma ve ceza tehdidi altında geçen çok zor bir süreç yaşıyoruz.” Bilen, vatandaşın alım gücündeki düşüşle birlikte esnafın da ayakta kalmakta zorlandığını belirtti.
“Kontrolsüz çoğalma haksız rekabet doğuruyor”
Sektörde denetimin artması gerektiğini ancak bunun plansız ve baskıcı değil, düzenleyici olması gerektiğini vurgulayan Bilen, şu değerlendirmede bulundu: “Diğer sektörlerde işler bozulunca ‘nasılsa yenilir içilir, yemeden vazgeçilmez’ anlayışıyla lokanta ve kasap sektörüne büyük bir yönelim oldu. Bu kontrolsüz çoğalmalar haksız rekabeti doğuruyor. Haksız rekabet de insanları merdiven altı üretimlere itiyor.” Bilen, bu durumun hem esnafı hem de halk sağlığını tehdit ettiğini söyledi.
“Liyakatsiz açılan işletmeler sektöre zarar veriyor”
Bilen, sektörde yeterli bilgi ve deneyimi olmayan kişilerin işletme açmasının ciddi sorunlar yarattığını belirterek şöyle konuştu: “Maliyet hesabı bilemeyen, hiçbir liyakati olmayan, sektörle ilgisi bulunmayan insanlar işletme açıyor. Önce kendilerine, sonra çevrelerine zarar veriyorlar. Bu da işi layığıyla yapan esnafımızı derinden etkiliyor.”
“Enerji zamları belimizi büktü”
Kış aylarının gelmesiyle maliyetlerin katlandığını ifade eden Bilen, enerji zamlarının esnaf üzerindeki etkisini şu sözlerle anlattı: “Yazın açık alanlar sayesinde maliyetler biraz daha düşük oluyordu ama kış geldi. Elektrik, doğal gaz ve diğer enerji zamları bizi çok olumsuz etkiliyor. Zaten maliyetlerin altından kalkamıyoruz.”
“İnsan sağlığı rastgele ellere bırakılamaz”
Sektörün mutlaka koruma altına alınması gerektiğini vurgulayan Bahar Bilen, söz konusu olanın insan sağlığı olduğunu belirtti: “Bu sektör rastgele birilerinin eline bırakılacak bir sektör değil. Liyakat çok önemli. Aynı cinsten işletmeler arasında nüfus yoğunluğuna ve nüfusa oranlı mesafeler olmalı. ‘Vatandaş ucuz yesin, nasıl yerse yesin’ mantığından çıkmamız gerekiyor. Bunun şakası yok.”
“Bir yılda 235 işletme kapandı, 415 işletme açıldı”
Sektördeki dengesiz tabloyu rakamlarla ortaya koyan Bilen, verileri paylaştı: “Yılbaşından bu yana 235 işletme kapandı, buna karşılık 415 işletme açıldı. Yani yüzde 100’e yakın bir çoğalma var. Pasta aynı pasta ama rızık küçülüyor. Rızık küçüldükçe insanlar borçlanıyor, zarar ediyor, kapanıyor.” Bu durumun toptancılara, vergi dairelerine ve sigorta kurumlarına da borç yükü olarak yansıdığını ifade etti.
“Anayasa esnafı koruyun diyor ama uygulama yok”
Bahar Bilen, Anayasa’nın 173. maddesini hatırlatarak devletin esnafı koruma yükümlülüğüne dikkat çekti: “Anayasa’nın 173. maddesi ‘Devlet esnaf ve sanatkârı koruyucu ve destekleyici tedbirler alır’ diyor ama bunun açılımı yok. Başıboşluk almış başını gidiyor. Bunun önüne acilen geçilmeli.”
“2026 için umut istiyoruz”
Bilen, 2026 yılına dair beklentilerini ise şu sözlerle dile getirdi: “Umuda ihtiyacımız var. Asgari ücret açıklanacak. Bizim sektörde kalifiye eleman gerektiği için zaten asgari ücretin üstünde maaş veriyoruz. Ama maliyetlerden dolayı artık işletmeler aile bireyleriyle çalışmak zorunda kalıyor.”
İlksen AKKAN




