Köprübaşı’nda oturma eylemi yapan platform üyeleri, ardından AVM önüne yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında “Havama, suyuma, toprağıma dokunma!”, “Doğa, yaşam, özgürlük!”, “Maden kanunu geri çekilsin!” sloganları atıldı. Platform adına açıklama yapan Ekoloji Derneği Başkanı Filiz Fatma Özkoç, 13 Haziran’da AKP’li milletvekilleri tarafından Meclis’e sunulan yasa teklifinin, muhalefet şerhlerine rağmen komisyondan geçirildiğini hatırlattı. Özkoç, “Dün Meclis’teydik. Arkadaşlarımız komisyon toplantısına alınmadı, bazıları darp edildi, sivil toplum temsilcileri yerlerde sürüklendi, milletvekilleri yumruklandı. Buna rağmen teklif, toplumdaki yoğun itiraza rağmen adeta talimatla, virgülüne bile dokunulmadan onaylandı” dedi.
ÇED SÜRECİ AŞILMAK İSTENİYOR
Yasa teklifinin, maden ve enerji şirketlerine kolaylık sağladığını belirten Özkoç, teklifin çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerini işlevsizleştirdiğini ve doğayı koruyan birçok yasal düzenlemeyi devre dışı bırakmayı amaçladığını ifade etti. “Zeytinliklerden ormanlara, tarım alanlarından sit alanlarına kadar pek çok yer, geri dönüşü olmayan bir tahribata açılıyor” diye konuştu.
Özkoç, teklifin Anayasa’nın 35, 44, 56, 63 ve 169. Maddelerini ihlal ettiğini belirterek, “Bizler, doğanın ve hukukun korunmasından yana olan doğa savunucuları olarak, Madencilik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında derin endişeler taşımaktayız. Bu yasa teklifi, Anayasa’nın 35, 44, 56, 63 ve 169. Maddeleri başta olmak üzere pek çok temel hakkı ihlal ederek, zeytinliklerin, ormanların ve meraların, sit alanlarının madencilik faaliyetleri için heba edilmesini kolaylaştırmaktadır. Tasarı ÇED muafiyetleriyle kamuoyundan, yargı denetiminden ve itirazlardan süreçleri kaçırmak, engel olmak amacıyla birçok düzenlemeyi barındırıyor. Çed muafiyetiyle beraber süper yetili saray kurulu stratejik ve kritik maden bahanesiyle kapalı kapılar ardından talan projelerini onaylayacağı yasa, halkın en temel hakkı olan ekosistemin yaşamsal haklarıyla beraber Anayasa ve uluslararası sözleşmeler hiçe sayılıyor. Derin yoksullukla boğuşan halk geçinemiyorken teşviklerle, vergi aflarıyla donatılan şirketlere ayrıca ruhsat bedellerinde indirim ön gören yasa tasarısı sermayeyle nasıl kol kola hazırlandığının en açık göstergesi” ifadelerini kullandı.
Yasa teklifiyle kurulacak yetkili kurulun şeffaflıktan uzak ve yargı denetimi dışında kalacağını belirten Özkoç, “Acele kamulaştırma yetkisi ile vatandaşların mülkiyet hakkı da ihlal ediliyor. Bu yasa teklifinin tek amacı doğayı ve kamusal kaynakları şirketlere teslim etmektir” dedi.
Yasa teklifinin kamuoyunun ve bilim insanlarının görüşü alınmadan hazırlandığını, Meclis’teki bazı AKP milletvekillerinin dahi maddeleri okuyamadığını belirten Özkoç, “Bu yasa tamamen şirketler tarafından siparişle hazırlanmıştır. Bu bir ekokırım ve ekoyıkım projesidir” ifadelerini kullandı.
