"Genel af değil, infaz hukukunda özel düzenlemeler"
Günaydın, kamuoyunda genel af olarak bilinen 10. Yargı Paketi'nin aslında tam anlamıyla bir af düzenlemesi olmadığını aktardı. Bu paketin infaz hukukunda birtakım özel düzenlemeler içerdiğini kaydeden Günaydın, "Daha önceki uygulamada, 2 yılın altındaki hapis cezaları genellikle ceza infaz kurumuna girilmeden infaz ediliyordu. Bu durum, kamuoyunda bir cezasızlık algısı yaratmaktaydı. Yeni düzenleme ile birlikte, 2 yılın altında dahi olsa, en az 2 ay olmak üzere verilen hapis cezasının onda biri, yani 150 günlük bir ceza için en az 15 gün, ceza infaz kurumunda geçirilmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu, bir af değil, infaz süreçlerinde getirilen bir değişikliktir" dedi.
"Eskişehir özelinde 50 kişi"
Pakette tartışılan bir diğer önemli konunun tekerrür durumu olduğunu ifade eden Günaydın, "Tekerrür halinde, kişinin daha önceki cezasının en az dörtte üçünü infaz etmesi ve iyi hal" göstermesi gerekmektedir. İyi hal, ceza infaz kurumunda disiplin suçu işlememiş olmayı ifade eder. İlk başta bu şartlardan yararlanabilecek kişi sayısı hakkında afaki rakamlar dolaşsa da, tüm Türkiye genelinde bu şartları taşıyan yaklaşık 20 bin kişi olduğu tahmin edilmektedir. Eskişehir özelinde ise, benim edindiğim bilgiye göre bu düzenlemeden yararlanabilecek kişi sayısının 40-50 civarında olduğu yönündedir" şeklinde konuştu.
"Ölçülü ve adil olmalı"
Kamuoyunda bu affın adalete olan inancı zedeleyeceği konusunda oluşan tereddütlere dair de konuşan Günaydın konuşmasını şu sözlerle bitirdi: "Ceza politikaları, bir suç ve ceza düzenlemesinde ölçülü, adil ve orantılı olma ilkelerini gözetmelidir. Cezanın temel amacı, suç olarak tanımlanan bir eylemi gerçekleştiren kişiye bir yaptırım uygulamak, suçun işlenmesini önlemek ve mağdurun adalet duygusunu tatmin etmektir. İnfaz hukuku açısından bakıldığında, eğer dörtte üçünü çekmiş ve iyi hal göstermiş bir hükümlü için bu düzenleme doğru değerlendirilebilir. Ancak nihayetinde, ceza adalet sisteminin, suçlunun tekrar suç işlemesini önleyecek nitelikte bir ıslah sürecini öngörmesi gerekmektedir. Bu 10. Yargı Paketi, aynı zamanda insani infaz hukuku prensipleri doğrultusunda özel infaz hallerini de beraberinde getiriyor. Özellikle kadınlar, çocuklar ve 75 yaş üstü kişiler için konutta geçirilebilecek infaz süreleri uzatılmıştır. Trafik güvenliğini tehlikeye atan suçlara verilen cezalar artırılmıştır. Uyuşturucu madde veya alkol etkisiyle araç kullanımındaki cezalar bu kapsamda önemli ölçüde yükseltilmiştir"
