Yaptıkları her şeyin arkasında olduklarını belirten Yalçın, “Bu düzenin sahipleri, geleceğimizi ipotek altına almak isteyenler sesini yükseltmeyen, itiraz etmeyen, itaatkar bir gençlik yaratmak istediler. Karşılarında bizi buldular. Bizler hakkımızda soruşturma açılsın ya da açılmasın yaptığımız her şeyin arkasında olduğumuzu tekrardan ifade ediyoruz. Gözaltı, tutuklama, soruşturma gibi baskı pratiklerini dayanışmamızla alt edeceğimizi, mücadele ile bu baskı pratiklerini sona erdireceğimizi bilerek kol kola girdik. Korkmuyoruz, bu ablukayı dağıtmakta kararlıyız” ifadelerini kullandı.
Kampüste intihar eden öğrenci Resul Alan’a ve kampüs yurtlarında yaşanan taciz vakalarına değinen Yalçın şunları söyledi; “Yargılanması, soruşturulması gerekenler; geleceği, hakları, üniversitesi, sıra arkadaşları için mücadele eden gençler değildir. Üniversitelerimizi şirket gibi yöneten, sermayenin çıkarına açan kayyum ve yönetimidir. Bu kayyumlar, yaklaşık 2 yıl önce bu kampüste, yemekhanede intihar eden sıra arkadaşımız Resul Alan'ın hesabını vermediler; kampüsümüzün kyk yurdunda tacize uğrayan kadınların, güvencesiz kampüs ve yurtların hesabını vermediler; üniversitemize polisi, tomaları sokarak öğrencilere işkence ettirmenin hesabını vermediler. aile yılı etkinlikleri ile kadınların ve lgbti+'ların yaşamlarına ve varoluşlarına saldırmalarının hesabını vermediler. Bizleri soruşturmalarla yıldırmak isteyenlerden sorulacak çok hesabımız var, hepsini teker teker sormakta kararlıyız!”