Etkinlikte Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Eskişehir Vali Yardımcısı Adem Keleş, Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Onur Koyuncu konuşmalar yaptı.
Başkan Ünlüce, panelin açılışında yaptığı konuşmada “Bugün bu kadar önemli bir konuyu masaya yatıran tüm paydaşlara teşekkür ediyorum. Gerçekten ‘Su, Tarım, Gelecek’ tam da bugünlerin konusu” sözleriyle başladı. Türkiye’nin iklim krizinden en çok etkilenen ülkelerden biri olduğunu belirten Ünlüce, İç Anadolu Bölgesi’nin bu etkileri yoğun biçimde yaşadığını ifade etti.
BU MİRAS, ESKİŞEHİR’E BÜYÜK BİR EMANET
Ünlüce, Eskişehir’in tarımsal geçmişine vurgu yaparak, kentin kuru tarım konusunda tarihi bir öneme sahip olduğunu söyledi. “Eskişehir, özellikle kuru tarım konusunda muhteşem bir tarihe sahip. Burası, 1929 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde Ali Numan Kıraç’a ‘Dry Farming’ yani kuru tarım araştırma laboratuvarının kurulduğu şehir” dedi.
PORSUK ÇAYI ÇEVRESİNDE SULAMA ALANLARI DARALDI
Panelde konuşan Eskişehir Vali Yardımcısı Adem Keleş, suyun insanlık için taşıdığı hayati önemi vurguladı. Keleş, dünyayı etkisi altına alan kuraklık tehlikesine dikkat çekerek, “Su, yaşamın ta kendisidir. Su hayat demek, gelecek demektir” dedi. Eskişehir özelinde yaptığı değerlendirmede ise Sakarya Nehri Havzası’nda su potansiyelinin giderek azaldığını, Porsuk Çayı çevresinde ise sulama alanlarının daraldığını söyledi. Bu durumun tarımsal üretimde verim kaybına ve ekonomik sürdürülebilirliğin zayıflamasına yol açtığını dile getirdi.
KURAKLIK ARTIK YAŞAMIN GERÇEĞİ
Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu, suyun sınırsız bir kaynak olmadığını vurguladı. “Kuraklıkla mücadele artık bir yaşam mücadelesidir” diyerek ciddi uyarılarda bulundu. Kapanoğlu, artan nüfus ve azalan yağışların tarım ve yeraltı suları üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu söyledi. “Kaynaklarımız sınırsız değil. Yağışların giderek azalması ve bilinçsiz su tüketimi nedeniyle tarım arazilerimiz, sulak alanlarımız ve yeraltı su kaynaklarımız kuraklık tehdidiyle karşı karşıya” dedi.
HER GEÇEN GÜN KAYNAKLARIMIZI YİTİRİYORUZ
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder su kaynaklarının hızla azaldığına dikkat çekti ve tarımın geleceğine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Güder, dünya nüfusunun hızla artmasının gıda üretimi ve su tüketimi üzerinde büyük baskı yarattığını vurguladı. Güder, “Eskişehir özelinde de, Türkiye genelinde de durum pek iç açıcı değil. Her geçen gün bu anlamda kaynaklarımızı yitiriyoruz. Birleşmiş Milletler’in verilerine göre Türkiye, su kaynakları açısından 17 riskli ülke arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.
8 MİLYAR İNSAN İÇİN GIDA SORUMLULUĞU BÜYÜK
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Onur Koyuncu ise iklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin azalması, küresel ısınma ve su kıtlığı gibi sorunlara dikkat çekti. Tarımın sadece üretim değil, aynı zamanda insan yaşamının sürdürülebilirliğiyle ilgili bir alan olduğuna değinerek, “8 milyardan fazla insanın karnının doyması, 85 milyon insanın ülkemizde gıdasının karşılanması gibi ciddi bir sorumluluğun altındayız” dedi.