Özdemir, “Amacımız gelişmeye ve yeniliğe karşı çıkmak değil. Mahallemiz gelişsin, güzelleşsin isteriz. Ancak uygulanmak istenen planın burada yaşayan insanların yaşamı, ekonomik, kültürel ve sosyal koşulları dikkate alınarak planlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Özdemir, planın Tepebaşı Belediyesi’nin askıya çıkarttığı imar planının 8. Maddesine göre, ilgili adada üçte iki çoğunluğun sağlanması durumunda re’sen tevhit yapılabileceğini, anlaşmazlık durumunda ise izale-i şuyu davası yoluna gidileceğini belirtti. Bu durumun, mahalle sakinlerinin taşınmazlarının ellerinden gitmesine yol açabileceğini söyledi.

Mahalle sakinleri, yeni yapılacak binaların maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle ilave bedellerin gündeme gelebileceğini ve çoğu parsel sahibinin ekonomik olarak bunu karşılayamayacağını belirtti. Özdemir, “Bu projede en çok 2 ve 3 katlı evleri olan, arsa payları küçük olan parseller zarar görecektir. Mahalle sakinleri yıllardır kat artırımı beklentisiyle oyalanıyor” dedi.
Özdemir ayrıca, Kentsel Yenileme Planı çalışmasının belediye ve muhtar arasında, mahalleliye bilgi verilmeden yürütüldüğünü ve vatandaşların yok sayıldığını ifade etti. Mahalle sakinleri, uygulanabilecek bir projenin parsel sahiplerini mağdur etmeyecek, maddi zarar yaratmayacak ve komşular arasında anlaşmazlık çıkarmayacak şekilde hazırlanmasını talep etti.

Özdemir, “Bu mahallenin gerçek sahipleri burada yaşayan hak sahipleridir. Evlerimizin rantçılara kurban edilmesini istemiyoruz, sadece mahallemizde huzurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.





