Şakar, EPDK’nın konut aboneleri için yıllık elektrik tüketim limitini 5 bin kilovatsaatten (kWh) 3 bin kWh’a düşürmeye yönelik bir düzenleme hazırlığında olduğunu hatırlatarak, “Bu değişiklik milyonlarca hanenin ulusal fiyat tarifesinden çıkarak enerji borsasındaki dalgalanmalara bağlı serbest piyasa fiyatlarına tabi olması anlamına geliyor. Yani bu doğrudan doğruya örtülü bir zamdır; enerji maliyetlerinin özel sektör lehine yeniden dağıtılmasıdır” dedi.
“Faturalarda yüzde 60 ila yüzde 100 artış görülebilir”
EMO’nun hesaplamalarına göre dört kişilik bir ailenin asgari yaşam standartları için aylık 230 kWh enerji tükettiğini belirten Şakar, yeni sınırın ciddi artışlara yol açacağını söyledi. Şakar, “5000 kWh olarak yapılan sınırlama ile aboneler için aylık tüketim limiti 417 kWh’e düşüyordu. 3 bin kWh sınırı ise aylık 250 kWh tüketime denk geliyor. Bu durumda, 250 kWh’nin üzerine çıkan abonelerin faturaları yüzde 60 ila yüzde 100 oranında zamlı olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Temel ihtiyaçlar bile sınırı aşacak”
Şakar, bu miktarın sadece buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesi, televizyon ve aydınlatma gibi temel ev aletlerini kapsadığını vurguladı. “Bu hesaplamaya elektrikle ısıtma veya soğutma dahil değil. Yazın klima kullanan ya da kışın elektrikli ısıtıcı çalıştıran haneler zaten mevcut 5 bin kWh sınırını aşıyor. Bu değişiklik, yüksek tüketimli villa tipi konutları değil, temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayan aileleri etkileyecek” dedi.
“Ulusal tarife adım adım ortadan kaldırılıyor”
EPDK’nın 2018’den bu yana tüketim limitini kademeli olarak düşürdüğünü hatırlatan Şakar, “2018’de 50 milyon kWh olan sınır, 2020’de 7 milyon, 2023’te 1 milyon, 2024’te ise 5 bin kWh’ye indirildi. Şimdi 3 bin kWh’a düşürülmesi gündemde. Bu süreç, ulusal tarifenin ortadan kaldırılmasına ve elektrik fiyatlarının tamamen piyasa mekanizmasına bırakılmasına yol açacaktır” diye konuştu.
Şakar, 2024 sonunda 5 bin kWh sınırının uygulanmasıyla ülke genelinde yüzde 3 ila 5 oranında hanenin zamdan etkilendiğini, yeni sınırlamayla bu oranın yüzde 15 ila 20’ye çıkacağını söyledi.
“Rekabet söylemi gerçeği yansıtmıyor”
EPDK’nın değişikliği “rekabeti teşvik” ve “yüksek tüketim yapanları öz tedarike yönlendirme” gerekçesiyle savunduğunu belirten Şakar, bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını dile getirdi. Şakar, “Son kaynak tarifesine geçecek aboneler, artık sabit kamu tarifesiyle değil, spot enerji borsasında oluşan döviz bazlı değişken fiyatlarla elektrik kullanacaktır. Tüketicilerin tedarikçi seçme özgürlüğü kâğıt üzerinde kalıyor, fiilen tek taraflı fiyat dayatmasıyla karşı karşıyalar” dedi.
“Kamusal üretim ve sosyal tarife ilkelerine dönülmeli”
Vatandaşların giderek artan elektrik faturaları nedeniyle ödeme güçlüğü çektiğini söyleyen Şakar, enerji politikalarının kamu yararını gözetir şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
Şakar, “Fatura korkusundan karanlıkta oturan haneler giderek artıyor. Bu dönemde spekülatif piyasa dalgalanmalarının yükünü yurttaşa yüklemek kamu yararı taşımıyor. Enerji politikaları kamusal üretim ve sosyal tarife ilkeleriyle yeniden düzenlenmeli. Kamu, fiyat garantili ihaleler yerine doğrudan yatırım yapmalı; üretimden dağıtıma kadar tüm süreci yönetecek dikey entegre bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır” diye konuştu.