ANA LOKOMOTİF TIP FAKÜLTESİDİR
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi köklü bir üniversite ama ESOGÜ denilince akıllara Tıp Fakültesi geliyor. Siz hem bir akademisyen hem de hastanede görev yapan biri olarak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu aslında çok olağan bir şey. Çünkü buranın temelleri; İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi ile Hacettepe Üniversitesi Eskişehir Tıp Fakültesi olarak kurulmasıyla atılan bir nüveye sahip. Tıp Fakültesi önce Hacettepe Üniversitesi bünyesinde, sonra Anadolu Üniversitesi olarak gelişiyor ve daha sonra Osmangazi Üniversitesi olarak ayrılıyor. Dolayısıyla burayı var eden ana lokomotif Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’dir. Kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin yüz akı fakültelerinden biri olmak için çaba gösteren bir kurumdur. Bu aslında bütün üniversitelerde böyledir; her üniversitenin onu "o" yapan birkaç lokomotif fakültesi vardır. Örneğin Hacettepe Üniversitesi’nde tıp fakültesidir, İstanbul Üniversitesi hakeza öyle. Kayseri’de de benzer bir durum söz konusudur. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nin de lokomotif ve önde gelen fakültelerinden biri Tıp Fakültesi'dir.

ESKİŞEHİR'E VE ÇEVRE İLLERE HİZMET VERİYORUZ
Genel pediatri bilim dalı ve çocuk nörolojisi hangi alanları kapsıyor? Yani aileler size hangi durumlarda başvuruyor?
Önce çocuk nörolojisi nedir, ondan bahsedeyim. Çocuk sağlığı ve hastalıkları aslında hepimizin ortak ilgi alanı ve uzmanlığıdır. Tıp fakültesini bitirdikten sonra dört yıl Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlık eğitimi alırız ve çocuk sağlığı uzmanı oluruz. Sonra tekrar başka bir sınavı kazanarak üç yıl daha eğitim alır ve çocuk nörolojisi uzmanı oluruz. Genel anlamda çocuk sağlığı uzmanı olarak biz, 0-18 yaş yeni doğan döneminden itibaren 18 yaşa kadar çocukların sağlıklı gelişimleri ve her türlü hastalığıyla ilgilenen bir uzmanlık alanıyız. Çocuk nörolojisi ise bu eğitimin üzerine alınan üç yıllık eğitimle; yine yeni doğan döneminden 18 yaşa kadar sinir sistemi, sinir gelişimi ve bunun hastalıklarıyla, yani beyin ve diğer sinir sistemiyle ilgili aklınıza gelebilecek her türlü hastalıkla ilgilenen bir üst branştır. Örnek vermek gerekirse; halk arasında "sara hastalığı" olarak bilinen epilepsiden tutun da gelişme geriliği olan hastalıklar, zihinsel problemi olan hastalıklar ya da hepinizin SMA olarak bildiği nöromüsküler dediğimiz kas hastalıklarıyla ilgilenen, aslında çok geniş bir hastalık portföyü olan bir uzmanlık alanıdır. Biz temelde çocuk uzmanıyız, bu nedenle diğer sorunlarla da ilgileniyoruz ama zamanla sadece nörolojik hastalıklara bakan bir özelleşme yaşıyoruz. Eskişehir’de ve çevre illere hizmet vermeye çalışıyoruz. Osmangazi Üniversitesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı 1977 yılında kurulmuştur. Bu anlamda Türkiye’nin ilklerinden biriyiz. Emekli hocamız Profesör Doktor Ayten Yakut’un kurduğu bir bilim dalıdır. Şu anda iki öğretim üyesi olarak devam ediyoruz; ben ve Profesör Doktor Coşkun Yarar. Sadece Eskişehir değil; Kütahya, Bilecik, Afyon, Uşak, Konya gibi değişik illerimize, hatta bazen ironik olacak ama İstanbul’dan bile hastalarımız geliyor. Hızlı trene atlıyorlar, İstanbul’da bazen randevu bulamıyorlar; buraya gelip kontrollerini yaptırıyorlar, çiböreklerini yiyorlar, müzeleri gezip geri gidiyorlar. Ankara’dan gelen hastalarımız da var. Dolayısıyla aslında hem bölgenin hem şehrin sağlık hizmetini karşılamaya çalışıyoruz.

TÜRKİYE SMA VAKFI NİTELİKLİ BİR VAKIF
SMA yani "Spinal Müsküler Atrofi". Sinirlerde harabiyetle seyreden, bizim "nöromüsküler" dediğimiz bir hastalık tablosu. Bu genetik bir bozukluktur. Genetik olduğu için kalıtsal olabiliyor ya da anne-babanın taşıyıcı olması sonucu ortaya çıkabiliyor. Farklı alt tipleri var; en ağır tiplerinde hastalar eğer tedavi görmezlerse baş tutma, oturma ve yürüme konularında problem yaşıyorlar. Eskişehir’de de oldukça fazla sayıda SMA hastamız var. Belki kamuoyunda çok bilinmiyor ama Eskişehir merkezli bir "Türkiye SMA Vakfı" var. Benim bir hastamın anne ve babasının kurduğu, tüm Türkiye’ye hizmet veren ve bence birçok sivil toplum kuruluşuna örnek olabilecek nitelikte bir vakıf. Onlarla da bir röportaj yapmanızı size öneririm, gerçekten çok kıymetli işler yapıyorlar. SMA nörolojik bir hastalıktır ve bizim takibimizde olan 50’ye yakın kendi hastamız var. Diğer illerden gelenlere de hizmet veriyoruz; Türkiye çapında sayıları tabii ki çok daha fazla.

ÇOCUKLAR DOKTOR TAKİBİNDE OLMALI
Siz hem bir akademisyen hem de bir uzman olarak ailelere ne gibi tavsiyelerde bulunuyorsunuz?
Şöyle söyleyeyim; Türkiye’de hep hastalık kısmı konuşuluyor ama bir de sağlık kısmı var. Sağlıktan kastımız, bir yeni doğan bebeğin erişkin yaşına kadar olması gerektiği gibi sağlıklı bir gelişim izlemesidir. Bu noktada her çocuğun gerek aile hekimliği gerekse bir çocuk sağlığı uzmanı tarafından takip edilmesi gerekiyor. Doğduğu günden itibaren beslenmesinin değerlendirilmesi, normal gelişiminin izlenmesi ve aşılarının takibi oldukça kıymetlidir. Mutlaka aile hekimleriyle ve çocuk uzmanlarıyla irtibatlarını hiç kesmesinler. Aşılarını hiç ihmal etmesinler. Maalesef toplumda bilimsel gerçekliği olmayan bir aşı karşıtlığı var. Biz çocuk sağlığı uzmanları olarak bunu anlamakta zorluk yaşıyoruz. Özetle, hekim takibine devam etsinler; bütün çocukların sağlıklı olma hakkı vardır. Son söz olarak şunu söyleyeyim: Çocuklar bu ülkenin geleceği. Ülkemizin kurucusu ve daimi liderimiz Mustafa Kemal Atatürk de bunu böyle benimsemiş ve dünyada çocuklara bir bayram armağan edilmiştir. Çocuklarımıza ne kadar iyi bakabilirsek, onlara ne kadar kıymet verebilirsek sadece fiziksel değil, ruhsal ve gelişimsel olarak da ülkemizin geleceğini o kadar garantiye almış oluruz. Bu konuda emek veren, ilgi gösteren herkese teşekkür ederim. Bana bu fırsatı verdiğiniz için 2Eylül Gazetesi olarak başta İlker Bey olmak üzere sizlere de teşekkür ediyorum. 2Eylül Haber sitesini de unutmayalım tabii ki. Ellerinize sağlık, iyi ki varsınız. Bu gerçekten önemli; çünkü biz sorunlarımızı ve yaptıklarımızı akademik çerçevede konuşup paylaşıyoruz ama bunu halka yansıtmakta bazen eksiklerimiz oluyor. İşte bu noktada özgür basın olarak sizler çok kıymetlisiniz. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki idarecilik görevim adına da size teşekkür ederim.





