Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1982 Eskişehir doğumluyum. Ortaöğretimi Eskişehir Anadolu Lisesi'nde yaptım. Daha sonra lise hayatım Fatih Fen Lisesi'nde geçti. Ardından Ege Tıp Fakültesi'nde tıp fakültesi eğitimimi tamamladım. Kardiyoloji uzmanlığımı da bu hastanemizde, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü'nden aldım. Zorunlu hizmetimi Muğla ve Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde uzman hekim olarak tamamladım. 2016'dan beri öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım ve 2025 yılından beri de Profesör kadrosuyla hizmet vermekteyim.
ÇEVRE İLLERE DE HİZMET VERİYORUZ
Kardiyoloji alanındaki son teknolojik tedavi yöntemlerini ve bunların hastalar üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? ESOGÜ Hastanesi'nin bu alandaki rolü nedir?
Biz kardiyologlar olarak öncelikle kalp hastalıklarının tanı ve tedavisini yapmaya çalışıyoruz. Ameliyat gerektiren durumlarda hastaları kalp damar cerrahisine yönlendiriyorduk. Ancak artık teknolojik gelişmelerle, özellikle kalp kapak hastalıklarında çok büyük bir dönüşüm içerisindeyiz. Kalp kapak hastalıklarını artık göğüs yarmadan, cerrahiye gerek kalmadan, kasıktan girerek kolayca tedavi edebiliyoruz. Özellikle Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu (TAVI) operasyonu ile kasıktan aort kapak değişimi yapılıyor ve hastalar bir gün içerisinde taburcu olabiliyor. Cerrahiye göre daha güvenli, daha rahat ve konforlu bir şekilde tedavilerini olabiliyorlar. Bunun yanında, hangi hastaya hangi tedaviyi uygulayacağımızı belirlediğimiz Multidisipliner Kalp Kapak Konseyi'ni hastane olarak burada uyguluyoruz ve Eskişehir'e ile çevre illere hizmet veriyoruz. Mitral ve Triküspit gibi diğer kapaklara da işlemler yapıyoruz. Örneğin, mitral yetmezliği olan hastalarda yine kasıktan girerek mandallama ile kapağı daralttığımız MitraClip işlemi ile yetmezliği çözebiliyoruz. Triküspit kapak için de benzer çözümlerimiz mevcut. Mitral darlık olduğunda da yine balonlarla kasıktan tedavisini gerçekleştirebiliyoruz. Bunlar çok güzel gelişmeler. Teknoloji ilerledikçe tedaviler daha kolay bir hal alıyor. Avrupa Kardiyoloji Cemiyeti'nin (ESC) 2025'te yayımladığı toplantıda artık bu işlemlerin sadece yüksek riskli hastalardan ziyade, bütün topluma genelleşmesi görüşü ön plana çıktı. Yani, yeni güncellemelerle beraber bu alanda daha fazla ilerlediğimizi söyleyebiliriz. Biz bu hizmetleri dünya standardında Eskişehir'e ve çevre illere sunarak hastaları daha konforlu bir şekilde taburcu edip hızlıca sağlıklarına kavuşturabiliyoruz.
FARKINDALIK İÇİN SEMİNERLER DÜZENLENİYOR
Vatandaşlar kalp sağlığını korumak için neler yapmalı? Önleyici kardiyoloji ve farkındalık çalışmaları hastanenizde nasıl yürütülüyor?
Kalp sağlığını korumak için yapmamız gereken üç temel şey var: Sağlıklı, Akdeniz diyetiyle beslenmek. Günde en az 30 dakikalık düzenli egzersiz yapmak. Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durmak. Bunları zaten herkesin yaşam şekli değişikliğiyle kendine bir düstur edinmesi gerekiyor. Bunun yanında hipertansiyon ve hiperlipidemi gibi risk faktörlerinin taraması da büyük önem taşıyor. Biz hastane olarak topluma yönelik farkındalık çalışmaları kapsamında seminerler ve tarama programları düzenliyoruz. Özellikle check-up merkezimizde bu taramalar yapılıyor. Kliniğimizde ise hipertansiyon, diyabet, ailede erken yaşta kalp hastalığı öyküsü gibi çok riskli hasta gruplarını yakın bir takip programına alıyor ve izliyoruz. Amacımız, hastalık oluşmadan ya da ortaya çıkmadan hastaları koruyucu stratejilerle tedavi edebilmek. Koruyucu Kardiyoloji kapsamında özellikle dikkat çekmek istediğim konular var: Obeziteden kaçınmalıyız. Obezite, COVID'den daha tehlikeli bir hal almış, çağımızın pandemisidir diyebiliriz. Özellikle kalorili içecekleri tüketmemeye çalışmalıyız. Hazır meyve suları ve basit içeceklerin kalori ve şeker düzeyleri çok yüksektir; ani şeker yükselmelerine ve obeziteye yol açabilirler. Bu da kardiyovasküler hastalıkları tetikleyerek inme ve kalp krizi riskini artırır. Tütün ve tütün mamullerinden uzak durmak gerekiyor. Sadece sigarayla sınırlı kalmamalı. Çok masum gözüken nargile gibi tütün ürünlerinin, kalp sağlığına sigaradan kat kat daha fazla zarar verdiğini söyleyebiliriz. Yine elektronik sigaraların da kalp sağlığına faydalı olduğuna dair henüz bir kanıt yok. Bunlardan da uzak durmamız gerekiyor. Bu farkındalığı da sizin aracılığınızla halka iletmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, kliniğimiz inme merkezi olarak da görev yapıyor. Nöroloji ile ortak yaptığımız değerlendirmelerle, inmeye neden olabilecek ritim bozukluklarını düzeltiyor ve kan sulandırıcı ilaçları planlıyoruz. İlaç kullanamayacak (kanama riski olan) hastaları ise girişimsel yöntemle kasıktan sol atriyal apendiks kapama cihazı yerleştirerek kan sulandırıcı ilaçtan kurtarıyoruz. Tekrarlayan inmeleri önlemek amacıyla, inmeye neden olabilecek kalp deliklerini de burada girişimsel yöntemle başarıyla kapatıyoruz.
24 SAAT USÜLÜNE GÖRE ÇALIŞIYORUZ
Kardiyolojiye adım atacak genç hekimlere tavsiyeleriniz nelerdir? Ayrıca, bu bölümde önümüzdeki yıllarda hangi yenilikleri öngörüyorsunuz?
Kardiyolojiye adım atacak gençlerin öncelikle özverili olmaları gerekiyor. Çünkü 24 saat usulüne göre çalıştığımız için devamlı aktif olarak bu hayatın içindeyiz. Kalp damar hastalıkları hala dünyada en çok ölüm sebebini oluşturan hastalıklar. Bu nedenle biraz özveri şart. Bunun yanında, teknolojik ve akademik gelişmeleri yakından takip etmelerini öneriyoruz. Biz hasta başı eğitimlerle bunları vermeye çalışıyoruz ancak akademik olarak devamlı güncel kalmaları için de öğrencilerimizi ulusal ve uluslararası çalışmalara katılmaları konusunda destekliyor ve yol göstermeye çalışıyoruz. Gelecekte, gelişecek teknolojiyle beraber yapay zekâ ile desteklenen görüntüleme sistemleri artacak. Bunun yanında, giyilebilir cihazlar koruyucu kardiyoloji için çok gündemimizde olacak. Bu cihazların yaygınlaşmasıyla tarama imkanları ve buna paralel olarak kalp damar hastalıklarından korunma stratejilerimiz değişecek. Kardiyoloji, bilimi ve teknolojiyi bir arada tutan bir branştır. Teknolojik ilerlemeler, bizim çalışmalarımıza sürekli öncülük ediyor. Kalp kapak hastalıklarının tedavileri de gitgide yaygınlaşmaya başlayacaktır. Dolayısıyla, gençlerimizin teknolojik yenilikleri takip etmeleri hayati öneme sahip ve biz de eğitimlerini buna göre tamamlamaya çalışıyoruz.
TEDAVİLERİ BAŞARIYLA UYGULUYORUZ
Gururla söyleyebilirim ki, Eskişehir'de dünya standartlarında ne yapılıyorsa hepsini uygulayabiliyoruz. Ben bir Eskişehirli olarak hem Eskişehir'e hem de çevre illere transkateter yolla bütün kalp ve kapak tedavilerini, damar tedavilerini burada başarıyla uyguladığımızı ve uygulamaya devam edeceğimizi söyleyebilirim. Ayrıca aritmi konusunda da öncü merkezlerden biriyiz. Elektrofizyolojik çalışmalarla hastaların kalp haritası çıkartılıyor ve ritim bozuklukları tespit edilerek tedavileri uygulanabiliyor. Şu anda aynı zamanda başhekim yardımcısı olduğum için hem bölümümle gurur duyuyorum hem de halkımıza en güncel hizmeti verdiğimiz için mutluyum.