Genç Sağlık-Sen adına konuşan Yusuf Tok, promosyon sürecinin şeffaf yürütülmediğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Sağlık çalışanlarının maaşlarından her yıl milyarlarca lira kazanan bankalar, promosyon tekliflerinde hâlâ küçümseyici rakamlarla karşımıza çıkıyor. Daha vahimi ise, bu tekliflere masada itiraz etmesi gereken yetkili sendikaların sadece oturmakla yetinmesidir. İhale sonrası yapılan ‘Bu kabul edilemez, bu rakamlarla milletin aklıyla dalga geçiliyor’ gibi açıklamalar, açıkça ya sorumluluktan kaçmaktır ya da bankaların yaptığı gibi milletin aklıyla alay etmektir.”
Tok, yetkili sendikalara sert sözlerle yüklenerek şu soruları yöneltti: “Madem bu rakamlar kabul edilemezdi, neden masada tepki göstermediniz? Neden açık ve şeffaf bir süreç yürütmediniz? Diğer illerde sendikalar ortak komisyonlar kurarak tüm bankalarla titizlikle pazarlık yaparken, Eskişehir’de bu süreç neden kapalı kapılar ardında, aceleyle ve sessizce yürütüldü?”
Sessiz kalan yapıları kabul etmiyoruz
Genç Sağlık-Sen olarak hem bankaların tutumunu hem de sessiz kalan sendikal yapıları reddettiklerini belirten Tok, süreci yalnızca sözle değil, resmi yollardan da takip ettiklerini söyledi. “Rekabet Kurumu'na, Cumhurbaşkanlığı'na ve Sağlık Bakanlığı'na resmi başvurularımızı yaptık. Biz görevimizi yaptık. Peki, yetkili sendika masada oturmak dışında ne yaptı? Bu mücadeleyi sadece söylemle değil, eylemle sürdürüyoruz. Çünkü hak, ancak hesap soranlarındır.”
Şimdi hesap sorma zamanı
Tok, sağlık çalışanlarına çağrıda bulunarak sessiz kalmamalarını istedi: “Şimdi hesap sorma vaktidir. Yıllardır her masadan eli boş kalkan, sadece sayı çokluğuyla övünen bu yapıya daha ne kadar sessiz kalacaksınız? Nasıl ki yetkili sendikaya bu gücü veren sizlerseniz, o gücü elinden alacak olanlar da yine sizlersiniz. Siz sustukça onlar yetkiyi güç zannediyor. Şimdi susma değil, omuz verme zamanı! Destek veren her ses, hakkın sesi olacak.”