Oktay, yaptığı açıklamada, “Merve, oğlu Ata Alp ile birlikte sokak ortasında katledildi. Osman Nuri Tekin hem kızını hem de torununu öldürdü. Eğer hakkında alınan uzaklaştırma ve gizlilik kararları gerçekten uygulanmış olsaydı, Merve bugün oğlu ile birlikte aramızda olacaktı” dedi.
“Aile Yılı” olarak adlandırılan dönemlerde dahi kadın cinayetlerinin devam ettiğini vurgulayan Oktay, şu ifadeleri kullandı: “Bu ülkede yüzlerce kadın devletten koruma talep ediyor, katilinden korunmak için uzaklaştırma kararı istiyor. Ama kadınlar hâlâ öldürülüyor. Her gün ateşli silahlarla, kendi evlerinde, sokak ortasında yaşamlarından koparılıyorlar. Sadece katilleri suçlayarak bu sorumluluktan sıyrılamazsınız. Bizi korumayan, yasaları uygulamayan; uzaklaştırma kararlarına ve elektronik kelepçelere rağmen önlem almayan herkes, katiller kadar suçludur. Aile Bakanı da, Adalet Bakanı da, İçişleri Bakanı da hepiniz suçlusunuz!”
Oktay, devletin uygulamadığı koruma kararlarının ve silah erişiminin kadın cinayetlerine zemin hazırladığını belirterek sorumluların cezalandırılmasını talep etti ve yetkililerin uygulamadaki ihmallerine dikkat çekti: “Koruyamadığınız, uzaklaştırma kararlarını uygulamadığınız için suçlusunuz. Uzaklaştırma kararlarının takibini yapmadığınız her bir kadının ölümünden sorumlusunuz.”
Basın açıklamasında ayrıca İzmir’de Gülben Duru’nun “göz göre göre” katledilmesine yol açan ihmaller zincirine ilişkin İzmir Kadın Dayanışma Komitesi’nin suç duyurusunda bulunacağı duyuruldu. Oktay, kolluk kuvvetlerinin ve ilgili kurumların ihmalinin soruşturulmasını istedi: “Yardım çağrılarına rağmen müdahale etmeyen kolluk kuvvetleri Gülben’in ölümünden sorumludur. Kurumların koruma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle Gülben göz göre göre hayattan koparıldı.”
Ebru Oktay ve Kadın Dayanışma Komiteleri, açıklamayı sona erdirirken sorumlulardan hesap soracaklarını vurguladı: “Sakın sanmayın ki tüm bunlara susacağız. Karanlık günleri bize reva görenlerden hesap soracağız. Kadın Dayanışma Komiteleri olarak iki elimiz katillerin ve onlara cesaret verenlerin yakasında. Siz hesap verene dek ellerimiz yakanızda olacak.”