Kent, “Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıllık Türk tarihinin, Kurtuluş Savaşı’yla taçlanmış en onurlu döneminin eseridir. Bu eser, yalnızca bir toprak parçası olarak düşünülmemelidir; bu vatan şehitlerimizin kanı, gazilerimizin fedakârlığı, Türk milletinin iradesiyle yoğrulmuş kutsal bir mirastır. Maalesef bugün bu miras, açıktan ve sinsice tehdit altındadır. Terör örgütü PKK ve PKK’nın siyasi uzantısı olan yapılarla kurulan ilişkiler, kamuoyunun gözleri önünde gerçekleşmekte ancak içeriğinin ne olduğu halen tam olarak bilinmemektedir. PKK ve uzantılarının güya fesih açıklaması göstermiştir ki; bu yapılar, anayasal düzeni değiştirmeyi; Türk milletinin ortak kimliğini, yani Türk milleti tanımını ortadan kaldırmayı hedeflemektedir” dedi. Lozan Antlaşmasına ve 1924 Anayasasına açıkça saldırıldığını aktaran Kent, “Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alandaki meşruiyetini ve sınırlarını belirleyen tapusudur. Bu tapuya saldırmak, yalnızca bir belgeye değil, Türk milletinin bağımsızlığına, birliğine ve geleceğine saldırmaktır. Lozan’ı tartışmaya açmak, Misak-ı Millî’ye ve Kurtuluş Savaşı’nın aziz hatırasına ihanettir” ifadelerini kullandı.
Belediyelere asılan Kürtçe tabelalarla kimlik siyaseti yapıldığını kaydeden Kent, “Türk milletinin ortak dili Türkçedir. Bu ülkenin temelinde, birleştirici unsur olarak Türk kimliği ve Türkçe vardır. Bu gerçek, herhangi bir etnik grubun reddi değil; millet olmanın temel harcıdır. Ve şimdi, bütün bu anayasa dışı gelişmelere, milyonlarca sığınmacı ve kaçağın Türkiye’ye akın etmesine karşı çıkan Genel Başkanımız Sayın Ümit Özdağ, 4 aydan bu yana Silivri Cezaevinde rehin tutulmaktadır. Ümit Özdağ’ın açılım ihanetine karşı çıktığı için hapiste olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir” şeklinde konuştu. Vatanın sınırlarının cetvelle değil, şehit kanlarıyla çizildiğini belirten Kent konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Anayasaya Türk milleti yazısı kalemle değil, canla, kanla eklenmiştir. Tüm bunların ışığında Yüce Türk Milletine soruyoruz; Şehitlerimiz boşuna mı can verdi? Sınır boylarında gece gündüz nöbet tutan askerimiz boşuna mı mücadele ediyor?
Zafer Partisi Gençlik Kolları olarak bizler, Atatürk’ün çizdiği yolda, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu Lozan Antlaşması’nı savunarak, Türk milletinin egemenliğini yaşatmak için bugün ve daima buradayız”