lama yapmak istemedi. Ancak Sayın Genel Başkanımızın elbette düşündüğü, yazdığı ve ifade etmek istediği çok şey vardı. Hala var ve gelecekte de olacak. Genel Başkanımızın bilindiği üzere ahlaksızlığın kurumsallaşması üzerine 10’dan fazla makalesi oldu. Çin'le ilgili açıklamaları oldu. Dış politika ile ilgili makaleleri oldu. Hala aynı şeyi yapılıyor. Elbette Cumhuriyet Halk Partisi'ne genel başkanın zarar verme iradesinin olmayacağının bilinmesi lazım. Ancak o kadar kötü bir süreçle karşı karşıya kaldık ki bazı televizyoncuların bazı gazetecilerin yalanlarıyla karşı karşıya kaldık. Ahlaksızca iftiralarla karşı karşıya kaldık. Genel Başkanımızın bu ‘mutlak butlan kararının çıkmasıyla birlikte genel merkeze gideceği orada yataklar alınacağı’ gibi ahlaksızca açıklamalar da yapıldı. Oysa genel başkanımızın gündemi mutlak mutlan davası. Mutlak butlan davası Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açılmadı. Hiçbir ilgisi hiçbir zaman olmadı. Yürütülen soruşturmalarla ilgili genel başkanımızın hiçbir bilgisi ve ilgisi olmadı. Israrlı bir biçimde partiye zarar verecek her yaklaşımın ötesinde durmaya çalıştı. Ancak bu anlaşılmadı. Anlaşılmadı ve birçok gazetecinin bazı siyasilerin yönlendirmesiyle olsa gerek yalanlarıyla iftiralarıyla ısrarlı bir biçimde karşı karşıya kalındı. Ve özellikle ama özellikle geçmişte saygı duyduğumuz, geçmişte çıkmaktan onur duyduğumuz televizyon kanallarının ahlaksızlıklarıyla, iftiralarıyla karşı karşıya kaldı."