Toplantının dikkat çeken başlıklarından biri, “Sivil ve Demokratik Katılımın Güçlendirilmesi ve Ortak Avrupa Değerlerine Destek Sağlanmasında Sivil ve Vatandaşlık Eğitiminin Rolü” projesi oldu. Projeyle ilgili Başkan Kazım Kurt’a yetki verilmesi maddesi AK Partili Meclis üyelerinin ret oyuna rağmen oy çokluğuyla kabul edildi.
“Değeri yok”
Karşı oy gerekçelerini okuyan Odunpazarı Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Nevzat Aslan şu ifadeleri kullandı:
"01.09.2025 tarihli meclis kararı ile Plan Bütçe-Hukuk Ortak Komisyonuna havale edilen ve Plan Bütçe-Hukuk Ortak Komisyonunca görüşülerek çoğunluk oyu ile kabul edilen, Sivil ve Demokratik Katılımın Güçlendirilmesi ve Ortak Avrupa Değerlerine Destek Sağlanmasında Sivil ve Vatandaşlık Eğitiminin Rolü Projesi gündemine ait komisyon raporuna karşı oy yazısı.
Ufuk Avrupa Programının amaçlarından biri de, Avrupa Birliğini bilimsel ve teknolojik yönden güçlendirmektir. Avrupa Birliği’nin temel değerleri ise çoğulculuk, ayrımcılık yapmama, adalet ve dayanışma gibi alt başlıklar içermektedir.
Gündem maddesinde yer alan ortak Avrupa değerleri söyleminin önceliğini öncelikle Avrupa Birliği yerine getirebilmelidir. Avrupa Birliği 23 aydır süren Gazze soykırımına olan pasif tutumu ile uluslararası hukuku ihlal ediyor ve suç ortaklığı sınırına yaklaşıyor. Gazze’de yaşanan soykırım ve ağır insan hakları ihlallerine karşı somut adım atmamaktadır. Avrupa Birliği’nin milletimizin gözünde ne bir kültürel, ne bir ahlaki, ne de insani anlamda bir değeri bulunmamaktadır.
Bu gerekçelerle komisyon raporuna karşı oy vereceğimizi belirtir, karşı oy yazımızın Plan Bütçe-Hukuk Komisyonu çoğunluk raporuna eklenmek üzere yüce meclisin bilgisine saygıyla arz ederiz."
Aslan’a yanıt veren Odunpazarı Belediye Başkan Yardımcısı Emre Genç ise Avrupa Birliği destekli veya farklı kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen birçok proje olduğuna dikkat çekti.
“Kendi içlerinde çelişki var”
Genç, “Bu projelerle ilgili olarak proje ekipleri bazı hazırlıklar yapıyor ve başvurunun kabul edilip edilmemesi de tabii ki projenin detayına bağlı. Ancak görüşmekte olduğumuz bu konuyla ilgili olarak verilen muhalefet şerhine katılmadığımı belirtmek istiyorum. Gazze’yle ilgili süreçte, İsrail tarafından uygulanan ambargo ve hukuksuzluklara karşı daha önce Belediye Meclisi’nde defalarca kınama yayınlamıştık. Şöyle bir ifadede bulunmamız gerekir: AK Partili Belediye Meclisi üyelerinin, Cumhurbaşkanımızın ifadelerine karşı oldukları görülmektedir. Çünkü SayınCumhurbaşkanı’nın Avrupa Birliği ile ilgili yaptığı açıklamalar açık kaynaklarda da mevcut.Cumhurbaşkanı, Avrupa’ya hayat verecek bir ülke olduğumuzu ve Avrupa Birliği’ne girilmesinin, özellikle hukuk sistemindeki düzenlemelerin Avrupa Birliği normlarına göre yapılmasıyla ilgili birçok açıklamada bulunmuştur. Ancak bakıyorum ki Belediye Meclisi üyelerinin düşünceleriyle Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları arasında bir çelişki var. Aslında projeyi hazırlayan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Üniversitesi’dir. Bununla ilgili olarak TOBB Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da konuyla ilgisi bulunmaktadır. Ayrıca proje, Teknoloji Üniversitesi hocaları tarafından da hazırlanıyor.Hocalarımız bu proje kapsamında şunu ifade etmişler: Projenin detayına bakıldığında, kamuoyunda tartışılan birçok konunun burada değerlendirileceği görülüyor. Gençler arasında demokrasiye yönelik eleştiriler artıyor. Aslında amaç farkındalık yaratmak. Türkiye’de demokrasi geriliyor mu sorusunun yanıtını kamuoyuna bırakıyoruz” şeklinde konuştu.
“Hayır oyu veriyorum”
Odunpazarı Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Kepez ise şöyle konuştu:
"Bu maddeyle ilgili aslında çok daha uzun değerlendirmeler yapılabilir. Ancak özellikle içinde bulunduğumuz günlerde, Avrupa Birliği’nin soykırım ve benzeri durumlarda, özellikle Müslüman ülkelerde yaşanan zulümlere karşı takındığı tavır bizim için önemli bir göstergedir.Gündem maddesinde “ortak Avrupa değerlerine destek sağlanması” gibi bir başlığın olması sorunludur. Çünkü Avrupa’nın ortak değerleri, sadece kendisi için geçerli olmaktadır. Kendi dışındaki insanları insan olarak bile görmeyen bir zihniyetle ilişkiler kurulmasını, grup olarak tasvip etmiyoruz. Şunu özellikle belirtmek isterim: Biz, Sayın Cumhurbaşkanımızla, Genel Başkanımızla ve partimizle herhangi bir çelişki içinde değiliz. Avrupa’dan alınacak elbette faydalı şeyler vardır. Biz, toptan reddeden bir bakış açısına sahip değiliz. Ancak ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu noktada farklı bir yaklaşımı vardır. İslam ülkesi Katar’dan kredi geldiğinde olumsuz yaklaşırken, İngiltere’den geldiğinde kabul eden bir anlayışı doğru bulmuyoruz.
Bizim yaklaşımımız nettir. Avrupa’dan da alınacak şeyler olabilir. Fakat şu anda dünyanın gözü önünde binlerce insan katledilirken, buna seyirci kalan ve ateşin sürmesine göz yuman yönetimlerden alınacak olumlu bir şey olduğuna inanmıyoruz. Silah satışları ve benzeri yardımlarla İsrail’i destekleyen bir Avrupa Birliği’nden gerçekten hizmet anlamında alacağımız bir şey yoktur. Bu nedenlerle, bu maddeye karşı olarak “hayır” oyu verdiğimi belirtmek istiyorum."
“Gazze’yi en son ağzına alacak sizsiniz”
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise şu ifadeleri kullandı:
"İki parti arasındaki net duruş ortaya çıktı. İnsanları, Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefiyle 25 yıl boyunca oyalayacaksınız. Daha yeni Sayın Cumhurbaşkanı, “Hedefimiz Avrupa Birliği’ne girmektir” diyecek ama siz şimdi burada Odunpazarı Belediyesi’nin üniversitelerle birlikte Avrupa Birliği’nden yararlanarak sivil toplum ve demokratik katılımla ilgili yaptığı bir çalışmaya karşı çıkacaksınız.
Buna gerekçe olarak da Gazze’yi öne süreceksiniz. Gazze’yi en son ağzına alacak parti sizsiniz, çünkü buna hak etmiyorsunuz. Gazze’nin bu hale gelmesine göz göre göre siz sebep oldunuz. İsrail’le en yüksek oranda ticareti siz yaptınız. Hâlâ Gazze’de bombalar yağdıran firmalarla ortak festivaller düzenleyenler var. Hâlâ Türkiye’den İsrail’e en yüksek oranda gemi nakliyesi yapılıyor.
Siz ise Avrupa’yı “Gazze’ye insanlık dışı davranıyor” diye eleştiriyorsunuz. Oysa Avrupa ülkelerinin neredeyse yarısı İsrail’i protesto etti, ilişkilerini kesme noktasına geldi. Biz bunu yapamadık, onlar yaptı. Bakın İspanya’ya, İsveç’e, Norveç’e…
Dolayısıyla bu çelişkiyi bir kenara bırakın, popülizmden de vazgeçin. Türkiye, Anadolu ve Osmanlı dahil, 1800’lü yılların başından beri Avrupalı olma çabası içindedir. Bunu hiçbiriniz inkâr edemezsiniz. Türkiye, yıllardır Avrupa’ya girmek için çalışıyor, tavizler veriyor. Bu süreçte Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarda olduğu dönem en fazla 25 yıldır. Geri kalan yaklaşık 175 yılı sağ partiler yönetmiş ve Avrupalı olmaya çalışmış ama başaramamış.
Şimdi ise popülizmle, milliyetçilik kisvesiyle ya da ümmetçilik söylemleriyle iş çözmeye çalışıyorsunuz. Bunlardan vazgeçin. 2025 yılındayız. İsrail katildir, Amerika da katildir, onlarla ortak olanlar da katildir. Bu çok net.
O nedenle ortaya konan gerekçe, uydurma bir gerekçe olmuştur.”
