Yerel yönetimlerin yıllardır bu sorunlara çözüm üretmediğini savunan Bingöl, Eskişehir’in gelecekte ciddi su sıkıntılarıyla da karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu.

Bingöl, şöyle devam etti:

“Ben Eskişehir’de 10 defa aday oldum. 4 defa da Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday oldum. Yani hem bitirdiğim okul açısından hem de bitirme projem trafik ve su yapılarıyla ilgili olduğu için bu iki konu benim uzmanlık alanım. Ayrıca Almanya’da bir yıl boyunca depremle ilgili eğitim aldım. Dolayısıyla bu konuyu bildiğim için rahatlıkla söyleyebilirim ki Eskişehir’in gerçekten önemli bir trafik sorunu var.

YEREL YÖNETİMLER ÖNEMSEMEDİ

Bunu öteden beri ifade ettik. Eskişehir geçmişte planlanırken yanlış planlandığı için, haliyle bu plansızlıktan kaynaklanan bir trafik sorunu oluştu.
Ancak netice itibarıyla Eskişehir’in önemli kavşaklarında yapılabilecek U dönüşlü köprüler çok önemli. Biz tramvayı birkaç noktada havaya kaldırdığımızda, trafik sorununun yüzde 70 oranında çözülebileceğini hesaplamıştık. Ama maalesef yerel yönetimler bu konuyu önemsemedi.

Başkan Hamamcı’dan Milletvekili Dönmez’e ziyaret
Başkan Hamamcı’dan Milletvekili Dönmez’e ziyaret
İçeriği Görüntüle

Daha önce belediye başkanlarıyla görüştüm. “Bu konu önemli, seçimlerden sonra gündeme getiririz ve birlikte çalışırız.” demişlerdi ama bugüne kadar böyle bir çalışma ortağımız olmadı. Ben iddia ediyorum. Eskişehir’de ciddi bir trafik sorunu var. Fakat bazı rötuşlarla, bazı dokunuşlarla bu sorun rahatlıkla çözülebilir. Eskişehir’e de çok büyük bir yük getirmez. Bunu biliyorum. Ama neticede bir irade ortaya koymak gerekiyor. Bu iradeyi ortaya koymak için sivil toplum kuruluşlarının, sizlerin ve bizlerin yerel yönetimlere baskı yapmamız gerek. Eskişehir'de “trafik sorunu yok” demek, bence mantıklı ve doğru bir yaklaşım değil. Sorun var, ancak çözülmeyecek bir sorun değil. Bunu yapmamız gerekiyor.

OTOPARK SORUNU VAR

Eskişehir’de kesinlikle otopark sorunu var, onu söyleyeyim. Ben yapı denetimi yapıyorum. Özellikle konutlar yapılırken, bütün müteahhitlerden daire sayısına ve dükkân metrekaresine göre otopark bedeli belediyeler tarafından alınıyor. Bu da ciddi bir meblağ tutuyordu. Bence o gün müteahhitlerden alınan otopark katkı payları gerçekten otoparka dönüştürülseydi, bugün böyle bir sorundan söz etmek mümkün olmazdı. Ancak şöyle bir görüş de var: “Otoparklar var ama vatandaş kullanmıyor.” Ben bunu kısmen doğru buluyorum, fakat bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum. Eskişehir’de otopark ücretleri çok pahalı. Ücretler bu kadar yüksek olunca insanlar otoparkları kullanmak istemiyor. İkinci olarak, bir mühendis olarak şunu da söyleyebilirim ki otoparkların rampaları kullanıcı açısından çok uygun değil. Projeler hazırlanırken bu detaylar iyi düşünülmemiş. İnsanlar araçlarını rampalardan rahatlıkla park alanına götüremiyor.

DÖNER SİSTEMLİ OTOPARKLAR

Bu da fiziki bir sıkıntı oluşturuyor. Yeni araç alan sürücüler, kolonlara veya perdelere çarpmamak için dikkatli davranmalarına rağmen araçlarını sürtüyorlar. Bu nedenle de otopark kullanmak istemiyorlar.

Ben iki öneride bulunuyorum. Eskişehir’de otopark sorunu var. Bu nedenle şehrin üç ana aksına mutlaka elektromekanik döner sistemli otoparklar yapılmalıdır.
İnsanlar araçlarını buralara park edip şehir merkezine hafif raylı sistemle ulaşırlarsa, şehir merkezindeki otopark sorunu kendiliğinden çözülmüş olur diye düşünüyorum.

ALTYAPI SORUNU BÜYÜK

Şehrin altyapı sorunu var. Bunu kabul etmek lazım. Ben daha önce de ifade etmiştim: Şehirler planlanırken 50, 75 hatta 100 yıllık hedefleri dikkate alarak planlama yapmak gerekir. Altyapıyı, geometrik nüfus artışını da hesaba katarak tasarlamak gerekir. Geçmişte bu planlamalar yapılmadığı için bugün altyapı sistemi mevcut sorunları karşılayamıyor. Ben hep söylüyorum, yağmurlar yağdığı zaman Eskişehir’de trafik adeta durma noktasına geliyor. Bu çok önemli bir gösterge. Kanalizasyon konusunda elbette bazı yatırımlar yapıldı, ancak gelecekteki nüfus artışı hesaba katılmadığı için bu sistemler yetersiz kalıyor. Yani altyapı sorunumuz var.

DOĞRU BİR ANLAYIŞ DEĞİL

Fakat belediyeler maalesef altyapı konusunda ciddi yatırım yapmak istemiyor. Çünkü bu, “görünmeyen bir hizmet.” Vatandaş bu hizmeti gözle görmediği için, belediyeler de bütçeyi bu alanlara aktarmayı pek mantıklı bulmuyor. Bu nedenle hep “göze hitap eden” projeler tercih ediliyor. Oysa bu doğru bir anlayış değil. Bence en iyi belediye başkanı, kenti düşünen, görünmeyen ama hayati öneme sahip altyapı hizmetlerine öncelik verendir. Bizim bakış açımız bu yönde. Ben çok net söylüyorum: Gelecekte Eskişehir ciddi bir su problemiyle karşılaşacak. 2030 yılına gelindiğinde, mevcut su kaynakları şehrin ihtiyacını karşılamayacak. 1 milyon 200 bin nüfusa göre yeni su kaynakları bulunmalı. Bunu daha önce çevreci platformlarda da dile getirdim. Özellikle müstakil binalarda, bahçelerde yağmur sularının depolanması gerekiyor. Bu suyu bahçe sulamada veya araç yıkamada kullanabiliriz. Yağmur suyu büyük bir nimettir.

GÖRMEK LAZIM

Bence binaların çatılarından akan yağmur sularını toplayıp bir sistemle değerlendirmemiz gerekiyor. Bu, ciddi bir proje gerektiriyor. Evet, şehirlerde yağmur suyu kanalları var ama bu yeterli değil. Bunu görmek lazım. Bence Eskişehir geçmişte bu konuyu planlamadı ve bu nedenle bu sorun bir süre daha devam edecek gibi görünüyor."

Muhabir: Özge Zaim