“Süreç oyalamaya dönmesin”
Akyol, sürecin başlamasından bu yana 14 ayı aşkın bir zaman geçtiğini hatırlatarak, “Sürecin bozulmasını istemiyoruz ama Komisyon ve Ada arasındaki görüşmelerin bir oyalamaya dönüşmesini de kabul etmiyoruz” dedi.
“Şeffaf yürütün, kamuoyunu doğru bilgilendirin”
Açıklamada iktidara çağrıda bulunan Akyol, şunları söyledi: “En başından beri söylediğimizi tekrar ediyoruz: Süreci şeffaf yürütün, kamuoyunu doğru bilgilendirin. Düşünce ve ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaları kaldırın. Söz söyleyene gözdağı veren gözaltı uygulamalarına son verin.” Akyol, yargının muhalifleri susturmak veya cezalandırmak için bir araç hâline getirilmemesi gerektiğini belirterek, çözümün “ABD ve İsrail’den gelen telkinlerde değil, bölge ülkeleriyle hakkı üstün tutan bir anlayışla, samimi bir şekilde aranması gerektiğini” vurguladı.
“Özgürlükler ve yasaklar aynı anda konuşuluyor”
Türkiye’nin özgürlükler konusunda çelişkili bir noktaya getirildiğini ifade eden Akyol, “Neyin serbest neyin yasak olduğuna, kimin tutuklu kalacağına hukuk değil iktidar karar veriyor” dedi.
“Başka bir plan mı var?”
Toplumda tartışılan farklı başlıkların soru işaretleri yarattığını belirten Akyol, “Bir tarafta Abdullah Öcalan’a özgürlük, genel af konuşulurken; diğer tarafta tutuklu gazetecilerin, 28 Şubat mağdurlarının, KHK’lıların gündeme alınmaması başka bir plan mı var?” ifadelerini kullandı.
“Karşı çıkanı hain ilan etmek doğru değil”
Sürece destek veren de karşı çıkan da olabileceğini ve bunun doğal olduğunu dile getiren Akyol, “Karşı çıkanı hain olarak yaftalamak doğru değildir. İnsanların hissiyatını dile getirmelerini cezalandıramazsınız” dedi.
Eskişehir’deki polis memuru örneği
Akyol, Eskişehir’de yakın zamanda hakkında işlem başlatılan polis memurunu hatırlatarak, “Üniformasıyla yapması doğru değildir, meslek hukuku gereği ceza verilebilir. Ama düşüncesinden ötürü cezalandırılması asla kabul edilemez” dedi. Geçmişte iktidar lehine açıklama yapan kamu görevlilerinin de olduğunu hatırlattı.
“Kandırmacadan, oyalamadan vazgeçin”
Akyol, iktidara seslenerek “Sesimizi duyun, önerilerimizi dikkate alın. Algı yönetiminden vazgeçin” çağrısında bulundu.
