Sendikalar çalışanları çaresiz bıraktı
Şanlı, işçi sendikalarının yaptığı toplu sözleşmeleri eleştirerek, “Türk-İş ve Hak-İş başta olmak üzere sendikalar işçi sınıfını resmen sattılar. Memur-Sen de siyasi iktidara yaslandığı için kamu çalışanlarının hakkını savunamıyor. Masada yalnızca görüşme var, gerçek bir toplu sözleşme hakkı yok. Son kararı Uzlaşma Heyeti veriyor ve çalışanlar mecburen kabul ediyor” dedi.
Yoksulluk sınırı 90 bin, maaşlar 50-60 bin lira
Gelir adaletsizliğine dikkat çeken Şanlı, “Bugün kamu çalışanları yoksulluk sınırının altında maaş alıyor. Yoksulluk sınırı 90 bin liraya dayanmışken memurlar 50-60 bin lira maaş alıyor. En düşük memur emekli maaşı 22 bin, diğer emeklilerin maaşı 16 bin 881 lira. Oysa açlık sınırı 36 bin lirayı geçti. Bu büyük bir adaletsizliktir” ifadelerini kullandı.
Emekliler örgütlenmedikçe haklarını alamaz
Türkiye’de 16 milyondan fazla emekli bulunduğunu hatırlatan Şanlı, “Asgari ücretlilerle birlikte açlık sınırının altında yaşayan 20 milyon kişi var. 25-40 yıl çalışmış emekliler aynı maaşa mahkûm ediliyor. Hükümetin tüm yetkisi Cumhurbaşkanı’ndadır. Kendisi emeklilerin aldığı maaşla bir ay geçinse, durumun vahametini görecektir” diye konuştu.
Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz
Emeklilerin tek çözüm yolunun örgütlenmek ve hak aramak olduğunu vurgulayan Şanlı, “Sessiz kalındıkça hiçbir kazanım elde edilemez. Emekliler seçimleri belirleyecek büyük bir kitledir. Biz sokakta bildirilerle, eylemlerle taleplerimizi haykırıyoruz. Çünkü başka bir yol yok. Emekli olmak, insanca yaşama hakkıdır. Biz sadaka değil, hakkımız olanı istiyoruz” dedi.