Kantoğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Şu anda bir ateşkes var ancak bu kırılgan bir ateşkes. Hâlâ Filistin’de katledilmiş canlarımızın müsebbipleri yargı önünde hesap vermiş değil. Bu ateşkes sürecini iyi değerlendirmeliyiz. İnşallah Gazze’de çaresizlik, açlık ve susuzluğa mahkûm edilip soykırıma uğratılan Filistin halkı için bu süreç hayırlı neticelere evrilecektir.
BOYKOT EN ÖNEMLİ SİLAH
Bizler için de önemli bir dönem bu. Siyonizm denilen örgütlü kötülük haliyle yüzleşebilmek, onunla başa çıkabilmek için süreyi iyi değerlendirmeliyiz. Boykot, elimizdeki en önemli silahlardan biri. Bunu hayatın her alanına yaymak ve bir şuura dönüştürmek hepimizin vazifesi olmalı.
Umudum var; zira Global Sumud Filosu’nda 72 milletin bir arada zalime dur deme çabası, hepimize ‘insanlık ölmemiş’ dedirtti. Bu dayanışma ruhunu yükselterek, kolektif şuuru artırarak Türkiye olarak bu küresel ittifaka katılmamız gerekiyor.
Bu noktada gençlere çok büyük görev düşüyor. Bugün ateşkes ilan edilmiş olsa bile, orada 650 bin kişinin ölümünden söz ediliyor ve maalesef bunların 450 bini çocuk. Bu soykırımın hesabının sorulması ve bir daha dünyanın hiçbir yerinde benzer bir zulmün yaşanmaması bize bağlı.
İnşallah Türk gençliği, oluşmakta olan bu büyük küresel ittifaka yön verecek. O günlere yeniden kavuşmak temennisiyle hepinize sevgilerimi, hürmetlerimi gönderiyorum. O denizde o yolculuğu yaparken emin olun ki yelkenimizi dolduran rüzgâr, sizlerin iyi niyeti ve dualarıydı. Belki aynı güvertede değildik ama ben denizde, siz karada hepimiz aynı gemideydik.”