Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda Meclis'te kurulan komisyonun açılışında konuştu. TBMM Tören Salonu'nda gerçekleşen komisyonda sürece ilişkin konuşan Kurtulmuş, "Bu komisyon, millet adına çözüme ulaştırılacak sorunların müzakeresi, üzerinden ulaşılan teklif ve tavsiyelerin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne iletilmesi ve bahse konu süreçlere millet adına vaziyet etmek için var. Komisyonumuz on yıllar dönüm ülkemizin enerjisini tüketen ve kardeşi kardeşten uzaklaştırmaya çalışanların provoke ettiği bir meseleye yeni bir gözle bakma iradesinin de yansımasıdır. Burada asli meselemiz, hiç şüphesiz ana eser yazmak, hukuk reformu yapmak ya da tüm meseleleri bir anda çözmek değildir. Meclisin halkın sesi olmanın yanında, toplumsal barışın taşıyıcısı, kardeşliğin teminatı, çözümün meşru adresi olduğunu hatırlatma iradesidir. Siyasi hesaplarla, dar tanımlarla ve kalıplarla değil, cesaretle, vicdanla ve adaletle hareket etmenin adıdır. Çünkü örgütün kendini feshederek silahların tamamen susturulmasıyla başlayan süreç, herhangi bir kişi, kurum ya da siyasi yapının değil, doğrudan doğruya aziz milletimizin meselesidir" ifadelerini kullandı.
"Gayet açıktır ki Türk-Kürt kardeşliği, coğrafyamızın asli koludur"
Ortak acıları ortak umuda çevirmek için burada olduklarını dile getiren Kurtulmuş, "Uzun yıllarca süren bu büyük problem, siyaseti ve devleti güvenlikçi reflekslerle hareket etmeye mecbur bırakmıştır. Ancak artık güvenliğin yanı sıra özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin imkanlarını ve gücünü daha da yüksek sesle konuşmanın zamanı gelmiştir. Bu komisyonun bir diğer misyonu da budur. Attığımız her adım bu kadim coğrafyada barış ve kardeşliği tahkim etmeye mevcut olmalıdır. Bu çerçevede terörsüz Türkiye aslında açıkçası terörsüz bir bölge demektir. Değerli Milletvekili Arkadaşlarım, Aziz Milletvekili, gayet açıktır ki Türk-Kürt kardeşliği, coğrafyamızın asli koludur. Alparslan'ın ve Kılıçarslan'ın yaptıklarının özünü anlamadan ise birlikte yürümenin anlamına ulaşamayız. Hepsi kendi çağlarında adaletin, kardeşliğin, dayanışmanın, paylaştığın, sevinci ve tasayı ortaklaştırmanın, bilhassa milletçe beraber yürümenin öncüleri, sembolü olmuş büyük şahsiyetlerdir. Bugün de bizler halkın tam da içinden çıkan o akla yaslanarak, o milli irfanı kuşanarak tarihi bugünün anlayışıyla yeniden yorumlamak ve geleceği bu iradeyle kurmak mecburiyetindeyiz" dedi.
"Silah bırakma süreci bir pazarlığın sonucu asla değildir"
Bu Komisyon'da yeni bir Anayasa yazmadıklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Ülkemizin önünü tıkayan karanlık dönem milletimizin ve devletimizin kararlılığıyla artık geride kalıyor. Milletimiz hakikati duyan, toplumu hisseden ve vicdanı temsil eden şüphesiz en yüksek demokratik çatıdır. Biz bu komisyonda yeni bir anayasa yazmıyoruz belki ama kardeşlik cümlelerini kuracağız ve birlikte hareket edeceğiz. Meclisimiz bin yıllık kardeşliği yeniden hatırlatmakla kalmayacak, siyasal düzenle yeniden tarif edelim. Bilinmelidir ki şahit olduğumuz silah bırakma süreci bir pazarlığın sonucu asla değildir. Milletimizin huzura, birliğe dair kararlılığın sonucudur ve bunun yansımasıdır. Bugün iftihar ettiğimiz gelişmeler insanımızın emeğiyle ve vaktini çalan bir evrenin ortadan kalkması istikametindedir. Eğer terör belasıyla uğraşmamış olsaydık, önemli bir bölümünü yıllarca terörle mücadeleye değil, kalkınmaya ayırabilseydik, nice okullar, üniversiteler, hastaneler çok daha önceleri inşa edilebilirdi. Daha çok öğrenci, daha nitelikli eğitimde buluşur, daha çok insanımız sağlığa daha kolay ve hızla yaşayabilir. Bugünlerde ulaştığımız bu noktaya çok daha önceleri ulaşmamız mümkün. Bugün iftihar ettiğimiz savunma teknolojilerimiz, kendi helikopterlerimiz, uydularımız, milli savunma sanayide geldiğimiz bu seviyeye belki çok daha erken ulaşabilirdik. Fakat tüm bu kayıpların ötesinde en ağır bedel şüphesiz ki canla ödenmiştir.
"Dil değişir, kıyafet değişir, coğrafya değişir ama bu ortak duygular baki kalır"
Manevi kayıpların unutulmaz acılar olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Canlarının pahasına bu vatanı savunan tüm kahramanlar bugün burada başlattığımız sürecin manevi mimarlarıdır.
Bu istikamette atacağımız her adımda onların emanetine sadakatle bağlı kalacağımızı ilan ediyoruz. Bu komisyon sözünü yükselten herkesin kürsüsüdür. Yeter ki ortak kelimelerimiz barış ve kardeşlik olsun. Bu çatı altında konuşulmayacak hiçbir konu yoktur. Yeter ki birbirimizi dinlemeye hazır olalım. Yeter ki her görüş birlik ve kardeşliğin parçası olma iradesini içersin. Bu olumlu sürecin parçası olan vicdan sahibi herkese, her kuruma bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki katkı veren herkes bu memleketin mayasında kardeşlik olduğunu göstermiştir ve gösterecektir. Dil değişir, kıyafet değişir, coğrafya değişir ama bu ortak duygular baki kalır" diye konuştu.
"Bu sürecin en önemli hususiyetlerinden birisi de toplumsal psikolojinin iyi bir şekilde yürütülmesidir"
Komisyonun görev ve sorumlulukları arasında özellikle silah bırakma sürecinin millet adına takibinin büyük önem taşıdığının altını çizen Kurtulmuş, " Bu süreç hukuki çerçevesiyle, sosyal zeminiyle, siyasal diliyle dikkatle izlenmeli, yönlendirilmeli ve gerektiğinde öneriler sunulmalıdır. Burada önemli bir hususu da vurgulamak istiyorum. Hiç şüphesiz bu sürecin en önemli hususiyetlerinden birisi de toplumsal psikolojinin iyi bir şekilde yürütülmesidir. Bu çalışmaların başarıya ulaşılmasında toplumsal kesimlerin, farklı kesimlerin sürece katkısının sağlanması bakımından toplumsal psikolojinin doğru ve hep birlikte yönlendirilmesi oluşturulmasından önemli bir görevdir. Bu aynı zamanda güçlü ve karşılıklı toplumsal bir sahibiyle doğuracak olan adımdır. Kürdün onurunu korumayan bir dili, Türk'ün gururunu hiçe sayan bir söylemi barışa değil yeni kırılmalara neden olan yaklaşımlar olduğunu ifade etmek isterim. Hedefimiz sadece asgari güçlülüklerle birleşmek değildir. Biz birlikte yaşamın azami zemini güçlendirmek için buradayız" dedi.
"Her kimlik milletimizin asli rengidir"
Komisyonun farklı fikir, beklenti ve kararların çatıştırılmadığı, aksine birlikte yaşama iradesinin inşa edildiği güçlü bir zeminde oluşacağını söyleyen Kurtulmuş, "Silahın tamamen bırakılmasıyla beraber barışı kalıcılaştıracak yasal düzenlemelerin önerilmesi, hazırlanması da bu komisyonun sorumlulukları arasındadır. Ortaya çıkacak ihtiyaçlar doğrultusunda öneriler geliştirmek, raporlar sunmak, analizler yapmak ve bunları Meclis'in genel iradesine taşımak da bu yapının asli görevidir. Mecliste görev yapan her bir milletvekilinin hangi partiden ve bölgeden olursa olsun Millet adına bu çalışmalara katıldığı anlayışla hareket edeceğini ifade eden Kurtulmuş, " Sonuç olarak bu masa milletin vicdanıyla, aklıyla, irfanıyla kurulmuştur. Türkiye'nin barışla, bütünlükle, demokrasiyle ve kardeşlikle güçleneceğine inanıyorum. Demokratik, çoğulcu ve herkesin kendisine ait hissettiği bir Türkiye'yi hep birlikte büyük bir çabayla inşa edeceğiz. Komisyonumuz hakikatin göz ardı edilmediği, duyguların inkar edilmediği ve siyasetin çözüm üretme cesaretini gösterdiği bir anlayışı temsil edecektir. Burada konuşulacak her söz kardeşliğin diliyle ve vicdanın sesiyle ilgilenecektir. Her kimlik milletimizin asli rengidir. Hiçbir vatandaşımız kimliğinden, dilinden ve inancından dolayı ötekileştirilemez" ifadelerini kullandı.