“Çok değerli Eskişehirliler, çok değerli Zafer Partililer. Bu mutluluğumuz, 20 genç kardeşimizin elim bir kazada şehit olmasından dolayı gölgelendi. Bu vatan evlatları hayatlarının baharında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hizmet etmeye hazırlanırken şehit oldular” diyen Özdağ, kazanın sebebinin araştırmalarla ortaya çıkacağını ancak 1969 model uçakların artık emekliye ayrılması gerektiğini vurguladı. “Eğer bu ülkeyi yönetenler 1969 model uçaklara kendileri binmiyorsa, evlatlarımızı da bindirmemeliyiz” ifadelerini kullandı.
Zafer Partisi’nin ardı Cumhuriyettir
Özdağ, 5 ay süren Silivri Cezaevi tutukluluğunu hatırlatarak, Türkiye’nin PKK ile yürütülen müzakere sürecine dikkat çekti. “Zafer Partisi, Cumhuriyetimizin bir kaza kırıma uğramaması için son kale, son siper ve son mevzidir. Zafer Partisi’nin ardı Cumhuriyettir, ardı vatandır” diyen Özdağ, ülkenin hem iç hem de dış tehditlerle karşı karşıya olduğunu öne sürdü.
Konuşmasında Abdullah Öcalan ve PKK üzerinden yapılan pazarlıkları eleştiren Özdağ, Öcalan’ın son açıklamalarında Lozan Antlaşması’nın geçerliliğinin sona erdiğini iddia ettiğini söyledi. Özdağ, “Bu sözler Türkiye’nin üniter yapısına açık tehdittir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin temelleri tartışma konusu yapılamaz” ifadelerini kullandı.
Özdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Öcalan Komisyonu’nu sert sözlerle eleştirerek, söz konusu komisyonun amacının “Türk milletini Abdullah Öcalan ve PKK’nın talepleri doğrultusunda anayasa ve yasalarda değişikliklere hazırlamak” olduğunu öne sürdü. Ayrıca, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasının beklendiğini belirten Özdağ, Demirtaş’ın geçmişteki Kobani olaylarındaki rolünü hatırlattı.
YPG’nin SDG adıyla meşrulaştırılmaya çalışıldığını savunan Özdağ, “PKKistan’ın kurulmakta olduğu gerçeğini Türk milletinden gizleyemezsiniz” dedi ve örgütün narkotik faaliyetlerle finanse edildiğini, Batı’nın da bunu bildiğini iddia etti. Özdağ, Abdullah Öcalan’ın bu gelirleri Türkiye’ye aktarmak istediğine dair bilgilerin utanmazca olduğunu belirterek tepki gösterdi.
2025 zor geçti
Özdağ, Türkiye’nin ekonomik durumuna da geniş yer verdi. 2025’in dar gelirli vatandaşlar için çok zor geçtiğini, 2026’nın ise daha da ağır olacağını iddia etti. Tekstil sektöründen esnafa, çiftçiden sanayiciye kadar birçok kesimin sıkıntı yaşadığını belirten Özdağ, 5 milyar dolarlık sermayenin Mısır’a kaydığını ve 364 bin tekstil işçisinin işsiz kaldığını söyledi.
Kur korumalı mevduat gibi uygulamaların yalnızca zengin bir azınlığın işine yaradığını savunan Özdağ, çözümün Zafer Partisi’nin “Zafer Ekonomisi Programı” ile mümkün olacağını belirtti. Özdağ, ekonomide çıkış için devletin ekonomide etkin rol oynaması, milli kaynakların yatırım için seferber edilmesi, esnaf ve sanayicinin önündeki engellerin kaldırılması ve adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Cumhuriyet’in temellerinden vazgeçmeyiz
Özdağ, konuşmasının sonunda Türkiye Cumhuriyeti’nin kadim bir devlet olduğunu hatırlatarak, İstiklal Harbi ve Cumhuriyet’in kuruluş sürecine değindi. “Biz manda döneminden gelmedik. Biz, Batı emperyalizmine Türk süngüsü ve Türk kanıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını dayattık. Hiç kimse bizden vatanımızı savunmamamızı, Cumhuriyetimizin temellerinden vazgeçmemizi beklemesin” dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı, konuşmasını “Güçlü kadrolar ve kararlı bir programla bu ülkeyi yeniden ayağa kaldırmaya talibiz” sözleriyle tamamladı. Özdağ, partisinin Türkiye’yi dolaşarak halkı bilgilendirmeye devam edeceğini ifade etti.




