Yılmaz Hocam CHP çok zor bir süreçten geçiyor. Kongrelerde yeni gerçekleşti. Sıra genel merkezin kongresinde. Eskişehir bazında ise kongreler CHP’nin tarihine ters bir şekilde tek adayla geçti. Siz nasıl baktınız bu tek adaylı kongrelere? CHP AK Partiye benzemedi mi?

Günümüz Türkiye’sinde siyaset ne yazık ki, “Üzüm üzüme baka baka kararır” atasözünü andırır hale geldi. Bugün ülkemizdeki rejim, “ tek adam rejimi ” olduğu için parti kongreleri de ona benzemeye başladı. Var olduğunu “sandığımız” AKP Anayasasına göre, tek aday yerine, niçin çok aday arasında demokratik seçimle halkı meşgul edelim(!) Buna rağmen CHP, AKP’ye benzememek için hala direniyor.

“PM’Yİ VEKİLLİĞE GÖTÜREN YOL OLARAK GÖRÜRLER”

Sırada Parti Meclis üyeliği tartışmaları var. Genel Başkan Eskişehir’e de yeşil ışık yaktı. Siz nasıl bakıyorsunuz Parti meclis üyeliğine? Eskişehir’den bir isim katılmalı mı?

Parti Meclis üyeliğine gelince, burada iki tür üye arasında gerekli olanı seçmek önemlidir. Parti Meclis üyesi vardır, “Meclis Üyesi olarak” ya kendisini milletvekilliğine götüren yakın yol olarak görür bu görevi; ya da partinin siyasetine ve etkinliğine fikirleri, projeleri ile katkıda bulunur. Bu ikinci türlerde milletvekili veya bakan olma tutkusu yoktur. Önemli olan, üyenin bunlardan hangisini kendisine yakıştırdığıdır. Eskişehir için bunlardan biri olabilir.

Eskişehir'de 2026 yılı Performans Programına eleştiri: “Hedeflerin çoğu gerçekleşemez”
Eskişehir'de 2026 yılı Performans Programına eleştiri: “Hedeflerin çoğu gerçekleşemez”
İçeriği Görüntüle

4A16C99D 6452 48Df 8691 52Fa17460Bcc

“AİLEDEN BİRİSİNİ PM ÜYESİ YAPTIRMAK İÇİN DÜŞÜNCEM OLMADI”

Damadınızı parti meclis üyesi yaptırmak istediğiniz konuşuluyor? Bu iddialar doğru mu?

Bizim aileden birisi için böyle bir düşüncem olmadı. Bu konuda söylentileri, partimizdeki malum ve mahut zavallı kişiler çıkarırlar hep…

“YILLARCA ELİNDEN TUTTUKLARIM ARKAMDAN KONUŞUYOR”

Belediye başkanlığını bıraktığında artık genel başkan nezdinde etkisi kalmadı şeklinde birçok söz söyleyenler oldu. Kırıldığınız, üzüldüğünüz kişiler var mı?

Aralıksız 25 yıl ( çeyrek asır ) süren Büyükşehir Belediye Başkanlığını kendi isteğimle sonlandırdım. Bu süreci herkes biliyor. Başkanlıktan ayrıldıktan sonra Genel Başkan nezdinde etkimin kalmadığını söyleyenler, benim siyasi hayatta ellerinden tuttuklarımdır. İnsanoğlu bu, çiğ süt emmişlerde vardır aralarında.

“ZENGİN AİLELERDEN KIZ İSTEDİĞİMİZ ARKADAŞLARIMIZ YAZDIRDIKLARI ANI KİTAPLARIYLA TATMİN OLMAYA ÇALIŞTI”

Çağdaş okullarına kayyum sürecinde de çok yıpratıldınız, üzüldünüz. Yeterli desteği gördüğünüze inanıyor musunuz o süreçte?

Bu ülkede ben, eğitim konularında ( Akademi ve Anadolu Üniversitesi hariç ) hangi kurumları kurdu isem, hepsi kamu kuruluşu olan Vakıf statülerindeki kuruluşlardır. Ben ve arkadaşlarım isteseydik bunları, aile şirketi kurar, onların malı olarak ( özel sektördeki pek çok özel okul gibi ) işletirdik. Çağdaş Okulları ise bir kamu kuruluşu olarak Vakıfların malıdır. Çok itibarlı ve mal-mülk sahibi okullardır. Yüzlerce yoksul vatandaş çocuğuna burs vermekte, pek çok yoksul aile çocuğuna da karşılıksız eğitim vermektedir. Bize kayyum atanmasının arkasında, toplum tarafından da yakınen bilinen bazı siyasi sebepler yatmaktadır. Vaktiyle öğrencimiz iken daha sonra çocukları ve aile fertlerinin ellerinden tutup kariyer sahibi yaptığımız, çocuklarını evlendirmek dahil, zengin ailelerden kız istediğimiz arkadaşlarımız, hiçbir gerekçesi olmaksızın yıllar sonra, benim siyasete atılmama takiben aralıksız 25 yıl ( çeyrek asır ) boyunca artan oylarla Büyükşehir Başkanı olarak Eskişehirlilerin sevgi ve desteğini kazanmamın getirdiği şöhrete karşı, bir çeşit kıskançlığa duçar olan arkadaşlarımın bazıları, yazdıkları veya yazdırdıkları anı kitaplarıyla, bana karşı bilinçaltı duygularını tatmin ettiklerini görmek, beni üzmedi desem yalan olmaz.

Muhabir: Özge Zaim