Türkiye’nin 2000’li yılların başında enerji arz güvenliği açısından dışa bağımlı bir ülke olduğunu hatırlatan Dönmez, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kendi doğal gazını ve petrolünü üreten, yenilenebilir enerjide Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasında yer alan bir Türkiye tablosundan söz edilebileceğini ifade etti.

Dönmez, hidroelektrikte 32 bin megavat, rüzgârda 14 bin megavatın üzerinde, güneşte 24 bin megavatın üzerinde ve jeotermalde 1.700 megavatı aşan kurulu güce ulaşıldığını belirtti. Bu kapasiteyle Türkiye’nin Avrupa’da jeotermalde birinci, hidroelektrikte ikinci, toplam yenilenebilir enerjide ise beşinci sıraya yükseldiğini vurgulayan Dönmez, elektrik talebinin 350 milyar kilovatsaatin üzerine çıkmasına rağmen arz güvenliğinin sorunsuz şekilde sürdüğünü söyledi. Tüketilen elektriğin yaklaşık yüzde 46’sının yenilenebilir kaynaklardan karşılandığını da sözlerine ekledi.

“Yenilenebilir enerjide Avrupa’nın en iddialı ülkelerinden biriyiz”

Saadet Partisi Odunpazarı İlçe Başkanı Çalışkan: “Adil olmayan bütçe toplumsal huzuru bozar”
Saadet Partisi Odunpazarı İlçe Başkanı Çalışkan: “Adil olmayan bütçe toplumsal huzuru bozar”
İçeriği Görüntüle

Rüzgâr ve güneş yatırımlarında yakalanan ivmenin yalnızca üretim kapasitesini artırmakla kalmadığını, aynı zamanda özel sektör için güçlü bir yatırım iklimi oluşturduğunu dile getiren Dönmez, depolamalı üretim tesisi modelinin yenilenebilir enerjiye stratejik katkı sunduğunu ifade etti. 5 Temmuz 2022’de yürürlüğe giren yasal düzenleme ile rüzgâr ve güneşten üretilen elektriğin depolanarak sisteme daha etkin şekilde dahil edilmesinin hedeflendiğini belirtti.

Depolama olmadan yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmanın ve arz güvenliğini sağlamanın mümkün olmadığını vurgulayan Dönmez, bu model sayesinde binlerce megavatlık depolamalı GES ve RES projelerinin planlama ve lisans aşamasına geçtiğini, sahada ciddi bir yatırım sürecinin başladığını aktardı. YEKA projeleriyle yerli üretimin desteklendiğini ifade eden Dönmez, 2035 yılına kadar yenilenebilir enerji kurulu gücünün 120 bin megavata çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi.

Elektrik–su fiyatları karşılaştırması

Konuşmasında elektrik ve su fiyatları üzerinden yürütülen tartışmalara da değinen Dönmez, enerji alanında yapılan reformlarla birlikte elektriğin vatandaşlara dengeli maliyetlerle ulaştırılmasının öncelik olduğunu belirtti. 2021 yılı sonuna kıyasla TÜFE bazlı enflasyonun yaklaşık dört kat arttığını ifade eden Dönmez, buna karşın konutlarda uygulanan elektrik tarifelerindeki artışın bunun oldukça altında kaldığını söyledi.

Elektrikte yaklaşık iki katlık bir artış yaşandığını kaydeden Dönmez, su fiyatlarındaki artış oranlarının ise çok daha yüksek seviyelere ulaştığını dile getirdi. Son beş yıllık verilere göre birinci kademede su fiyatlarının Ankara’da yaklaşık 7 kat, Eskişehir’de 8,5 kat, İstanbul’da ise 9,5 kat arttığını belirten Dönmez, üçüncü kademede bu artışların Ankara’da 20 kata, Eskişehir’de ise 26 kata ulaştığını ifade etti. Bu veriler ışığında elektriğin sudan daha ucuz hale geldiğini söyledi.

Yerel yönetimlere eleştiri

Dönmez, konuşmasının son bölümünde yerel yönetim politikalarına da eleştiriler yöneltti. Vatandaşların su faturaları ve toplu ulaşım ücretleri nedeniyle ciddi endişe yaşadığını ifade eden Dönmez, büyükşehirlerde toplu ulaşımın en pahalı hizmetler arasında yer aldığını söyledi. Trafik sorununun giderek arttığını dile getiren Dönmez, “Yol yaparsak trafik artar” anlayışını eleştirerek, bu yaklaşımın şehirleri yaşanmaz hale getirdiğini ifade etti.

Kaynak: Bülten