Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Eskişehir’in sorunları hakkında şunları söyledi;
“Bugün bu güzel şehrimizin en önemli sorunlarından birinin imar ve ulaşımla ilgili meseleler olduğunu görüyoruz. Eskişehir’e gerekli yatırımlar yapılmamış durumda. Özellikle çevre yolu başta olmak üzere Eskişehir’i Afyon’a bağlayan yolun yapılmamış olması, hem şehir içi ulaşımı zorlaştırıyor hem de şehirler arası ulaşımda kazaların, hatta maalesef ölümlü kazaların artmasına sebep oluyor. Dolayısıyla Eskişehir’e acilen yol yatırımı yapılması gerekiyor.
ESKİŞEHİR DEPREME HAZIR HALE GETİRİLMELİDİR
Yine bazı mahallelerde imar açısından ciddi problemler olduğunu görüyoruz. Deprem kuşağında yer alan Eskişehir’in, bu anlamda da hazır hale getirilmesi gerekiyor. Allah korusun, olası bir depreme karşı yerinde dönüşüm ya da bölgesel projelerle, depreme dayanıksız binaların hızla dönüştürülmesi, yerine sağlam yapıların inşa edilmesi elzemdir.
İMAR VE YAPILAŞMA NÜFUS İLE ORANTILI DEĞİL
Eskişehir aynı zamanda bir öğrenci kentidir ve dışarıdan göç almaktadır. Ancak şehirdeki imar ve yapılaşma, nüfus artışıyla orantılı bir şekilde ilerlememektedir. Bu durum, konut ve kira fiyatlarının aşırı yükselmesine neden oluyor. Bugün Eskişehir’de yaşayan bir öğrencinin, 3 bin lira burs ya da krediyle geçinmesi mümkün değil. Bu, neredeyse günlük bir bardak çay parasıdır. Düşünün ki devlet, dört yıl boyunca üniversite öğrencisine verdiği burs ya da krediyi, günde bir bardak çayla sınırlı tutuyor.
ÖĞRENCİLER TEMEL İHTİYAÇLARINI KARŞILAŞAMIYOR
Oysa burs veya kredi demek, maddi durumu yetersiz öğrencinin, insan onuruna yakışır şekilde eğitimini sürdürebilmesi için gerekli destek demektir. Geçmişte, 2011-2013 yıllarında, öğrenciler bu burs ve kredilerle sadece geçinmekle kalmıyor, birikim de yapabiliyorlardı. Hatta birikimleriyle Avrupa’da trenle bile olsa bir haftalık, on günlük tatil yapabiliyorlardı. Bu ülkede bu günler yaşandı. Ama bugün gelinen noktada, bu destekler öğrencilerin temel ihtiyaçlarını bile karşılamaya yetmiyor. Eskişehir’in önemli çevre sorunları da var. Örneğin Porsuk Çayı bu şehir için kıymetli. Ancak bu çayın suyunun geldiği bölgelerde –başta Kütahya yönü olmak üzere– su kalitesinde ciddi problemler mevcut. Porsuk’un daha temiz bir suya kavuşması gerekiyor. Bunun çözümü ise ancak Türkiye’de gerçekten yetkili ve kapsamlı bir “Çevre, İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Bakanlığı” kurulmasıyla mümkündür. Şu anki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir nevi TOKİ bakanlığına, bir beton bakanlığına dönüşmüş olduğunu görüyoruz. Çevreyi dikkate almayan, tamamen yapılaşmaya odaklanan bir anlayışla bu sorunların çözülmesi mümkün değil. Su yönetimi gibi hayati meseleler bu yapının içine entegre edilmeden çevresel sorunlara çözüm üretilemez.
ESKİŞEHİRSPOR’A DESTEK
Son olarak, Eskişehirspor’u tebrik etmek istiyorum. Bu yıl kendi liginde şampiyon olarak 3. Lig’e yükselme hakkı kazandı. Hepimizin çocukluğundan bildiği sloganla; “Es Es Es, Ki Ki Ki, Eskişehir Eskişehir!” diyoruz. Bu başarı, Eskişehirspor’un yeniden Süper Lig hedefini taşıması açısından önemlidir. Eskişehir bunu hak ediyor. Yeter ki şehir takıma sahip çıksın. Umarız en kısa zamanda o eski güzel günlerine döner."