Son günlerde çocuklarımızın sokaklarda başıboş sahipli ya da sahipsiz köpekler tarafından adeta parçalandıklarına şahit oluyoruz. Bu gelişmelerle birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önceki yıllarda yaptığı açıklamalarını bir benzerini yaparak sahipsiz sokak köpekleri meselesinin halli için çalışma başlattıklarını duyurdu.
Bununla birlikte hayvansever adı altında örgütlenenlerin sosyal medya aracılığı ile adeta bir savaş başlattıklarına şahit oluyoruz.
Bu mesele iki tarafın birbirine üstünlük kurma savaşı değil. Konu hem başıboş köpekler hem de insanlar için son derece hayatı.
BAŞIBOŞ YA DA SAHİPLİ KÖPEKLER MESELESİNİ TANE TANE ANLATIYORUZ
Tane tane anlatalım:
Sokaklarımızın sahipsiz, başıboş hayvanlarla dolması onların daha çok çile çekmesi, daha çok ölmesi anlamına geliyor. Zira şu kış mevsiminde önemli bir bölümü beslenmekte ve su bulmakta zorlanıyor.
Belediyelerin hayvan barınakları var. Bu hayvanlardan hasta olanlar, kaza geçirip yaralananlar olunca buralarda tedavileri yapılıp tekrar sokağa bırakılıyor. Durumu iyi olmayan, hastalığı ilerleyenler barınaklarda tutulmaya devam ediliyorlar.
Yine bu köpekler ya da kediler, özellikle yerleşim yerlerinde sürücüler için bir tehlike oluşturuyorlar. Hemen her gün araçların çarparak öldürdüğü onlarca, yüzlerce hayvan oluyor ülke genelinde. Birçoğu da sakat kalıyor. Sayılarının son yıllarda katlanarak artması ile her gün bu şekilde trafik kazalarında ya da başka nedenlerle ölen-öldürülen hayvan sayısı artıyor.
Yine bu sahipli sahipsiz köpekler başta çocuklar ve yaşlılar olmak üzere insanlarımıza saldırıyor. Bizzat köpeklerin saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı onlarla, yüzlerle ifade ediliyor.
Diğer yandan yine bu başıboş sokak köpekleri yüzünden çok sayıda trafik kazası meydana geliyor. Bu şekilde meydana gelen trafik kazalarında her yıl belki de yüzlerce insanımız hayatını kaybediyor, binlercesi yaralanıyor.
Yine bu başıboş köpekler yüzünden ne yazık ki çocuklarımız dışarı çıkmakta, okula gidip gelmekte zorlanıyor. Parkların etrafında ya da içinde dolaşan sokak köpeklerinden korkan çocuklar oyun oynayamıyor ya da oyundayken kendilerini korumak için kaydırakların üzerine çıkmak zorunda kalıyor veya evleri yakındaysa evlerine kaçmak zorunda kalıyor.
Yine bu başıboş köpekler her yerde dolaştıkları için, birçok sokakta, özellikle de parklar, hatta çocuk parklarında onların pisliklerine rastlıyoruz.
SOKAKLARDA VE PARKLARDA ÇOK SIK GÖRDÜĞÜMÜZ KÖPEK DIŞKISI SAĞLIK AÇISINDAN ÇOK BÜYÜK BİR RİSK OLUŞTURUYOR
"1 gram köpek dışkısının içerisinde 23 milyon bakteri olduğu bilinmektedir. Ayrıca köpek dışkısında parvovirüs, kancalı kurt, yuvarlak kurt ya da trikinoz bulunabilir. Bunlar köpeklerden insanlara bulaşabilen parazitlerdir ve sağlık için risk oluşturabilir. Köpek dışkısı doğada tek başına bırakıldığında hiç bozulmadan bir yıl kadar dayanabilir. Beslenmesinde protein miktarı yüksek olan köpekler söz konusunda olduğunda bu süre 1 yıla kadar uzarken tahıl ve sebze ağırlıklı beslenen köpeklerde süre 9 - 10 hafta aralığındadır" bilgilerini baz aldığımızda sadece bu kadar çok hayvanın giderek büyüyen dışkılarının sebep olabileceği sağlık felaketini tahmin etmekte dahi güçlük çekiyoruz.
Biz sahipsiz köpek popülasyonunun hızlı bir şekilde artmasının yukarıda dile getirdiğimiz tüm hususlarda yaşanan sıkıntıları daha da artıracağını düşünüyoruz.
Kanada'da 3,5 yıl yaşadık ve hiç sahipsiz sokak köpeği görmedik. Sadece sahipli köpeklerin ısırdığı zaman sıkıntı oluşturacak olanlarının ağızları bağlanmış bir şekilde dışarı çıkarıldıklarına ve dışarı çıkarılan hayvanların sokağa ya da parka pisledikleri zaman, sahiplerinin yanlarında taşıdıkları bir poşetle o pisliği alıp çöpe atmak üzere çantalarına koyduklarını ya da çöp varsa yakında götürüp attıklarına sahip olduk.
BATILI ÜLKELERDE SAHİPSİZ SOKAK HAYVANI YOK, HİNDİSTAN VE TÜRKİYE GİBİ ÜLKELER DE BU SORUN ÇIĞIRINDAN ÇIKMIŞ DURUMDA
Bu kadar başıboş sokak hayvanı Hindistan ve bizim gibi üçüncü dünya ülkesi görünümünde bulunan ülkelerin en büyük sorunlarından biri haline geldi. Batılı ülkelerde böyle bir sorun yok. Bu yüzden bizim ülkemize gelen yabancı turistler de son yıllarda başıboş sokak havyanlarımız konusunda uyarılıyorlar. Mesele turizmi bile tehdit edecek, turizme bile olumsuz etki edecek hale geldi.
Meselenin elbette çok daha farklı boyutları var. Böyle önemli bir sıkıntıyı bu ülkenin net bir şekilde çözmesi gerekiyor.
Çünkü bu hayvanları kısırlaştırmak için belediyelerin yaptıkları aşılama büyük oranda işe yaramıyor. Bu hayvanların gerçek anlamda kısırlaştırılması için ameliyat edilmeleri gerekiyor. Elbette o kadar hayvanı ameliyatla kısırlaştırma imkanımız yok. Böyle bir şey için on binlerce veteriner lazım bir kere.
Tüm bu gerekçeler ve gerçekler ışığında bir an önce bu meselenin çözüme kavuşturulması gerekiyor. Aksi takdirde önümüzdeki yıllarda bu sorun çok daha büyüyecek ve hem hayvanlardan hem de insanlardan çok daha fazla ölen, yaralanan ve zarar gören olacak.
Sorunu yıllar önce çözmemiz gerekirken adeta büyümesine katkı sağlayan düzenlemeler yapıldı. Eğer bu konuda çözümü bir an önce hayata geçirmezsek ileriki yıllarda her iki taraftan acı çekeceklerin sayısı katlanarak artacaktır!
