Kara, iktidarın hazırladığı 2026 yılı bütçesiyle birlikte 2027 ve 2028 tahmini bütçe taslaklarının TBMM’ye sunulduğunu hatırlatarak, “Bütçe kanununun kapsayacağı yıllar için emekçilere herhangi bir iyileştirme yapılmayacağı daha baştan ilan edilmiştir” ifadelerini kullandı. 8 Eylül’de açıklanan Orta Vadeli Program’a da değinen Kara, “Ücret gelirlerini düşük tutmaya devam edeceklerini, iş gücü piyasasında esnek ve kuralsız çalışmanın önünü açacaklarını açıkça duyurdular. Kamusal emekliliğin kırıntılarını ortadan kaldıracak Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ni devreye sokarak ücret gelirlerinde kesinti planlıyorlar” dedi.

Kara, kamu harcamalarının dar gelirli kesimlere yüklenmeye devam ettiğini belirterek, “Köprü ve yollar dahil kamu kaynakları özelleştirme adı altında yandaş sermaye gruplarına peşkeş çekiliyor. Kamu yatırımları kısıtlanırken, kaynaklar üretim ekonomisine değil ranta ve faize aktarılıyor” şeklinde konuştu.

Yoksulluk derinleşti

BES-AR tarafından yapılan Ekim ayı açlık ve yoksulluk araştırmasına da değinen Kara, “Dört kişilik bir memur ailesinin sağlıklı beslenmesi için aylık 37 bin 287 lira, bekar bir çalışanın yaşam maliyeti ise 60 bin 990 lira olmuştur. Yoksulluk sınırı 90 bin 378 liraya yükselmiştir” bilgisini paylaştı. Kara, TÜİK dışındaki tüm araştırmalarda yoksulluğun derinleştiğinin görüldüğünü söyleyerek, “Bugün yaşadığımız asıl yoksulluğun başat sebebi gelir adaletsizliğidir. Adaletsizlik ve hukuksuzluk sürdükçe yoksulluk da artmaya devam edecektir” dedi.

“Park Et Devam Et” artık Adliye Otoparkı’nda
“Park Et Devam Et” artık Adliye Otoparkı’nda
İçeriği Görüntüle

Eşit temsiliyetli bir toplu sözleşme masası istiyoruz

İktidarın açıkladığı ekonomik programların “hayalden ibaret” olduğunu belirten Kara, bütçeden emekçilere daha fazla kaynak ayrılmasını ve grev hakkı içeren yeni bir sendika yasasının hazırlanmasını talep etti. Ayrıca, Hakem Heyeti’nin kaldırılması ve tarafların eşit temsil edildiği yeni bir toplu sözleşme sistemi kurulması gerektiğini vurgulayan Kara, şu taleplerde bulundu: “Mülakat haksızlığına son verilmesini, 3600 ek gösterge düzenlemesinin bir an önce yapılmasını, ek ödemelerin emekli ücretine yansıtılmasını, işyerlerine kreş ve bebek bakım odalarının açılmasını ve 5510 sayılı kanunun yarattığı mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz.”

Muhabir: İlksen Akkan