SORUŞTURMA YENİ DEĞİL

Candemir, sahte diploma olayının basına yeni yansımış gibi görünse de soruşturmanın yaklaşık bir buçuk yıl önce başladığını belirtti. Candemir, “İlk iddianame hazırlandı, mahkeme süreci başladı. İkinci iddianame hazırlanıyor. Devletin en önemli kurumlarına kadar sızılarak imzaların kopyalanması ve diplomaların usulsüz şekilde üretilmesi gerçekten şeytanın bile aklına gelmeyecek bir yöntem. Bu durum, güvenlik açıklarını kapatmanın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak ne kadar dikkatli olursak olalım, kötü niyetli insanların olduğu yerde bu tür olaylarla mücadele zorlaşıyor” dedi.
Candemir, iddiaların doğruluğunun mutlaka yargı kararıyla netleşmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kamuoyunda herkes birbirini suçlar hâle geldi. Tanınmış isimler hakkında bile sahte diploma iddiaları ortaya atılıyor. Ancak Ahmet’in, Mehmet’in diplomasına ‘sahte’ demek yetmez; bu ciddi bir süreçtir ve ancak mahkeme kararıyla hükme bağlanır” ifadelerini kullandı.

SİYASETİN DİLİ NEZAKET OLMALI

Son günlerde bazı siyasi isimler üzerinden yürütülen sert tartışmalara da değinen Candemir, Eskişehir’de siyasetin her zaman farklı ve seviyeli olması gerektiğini vurguladı. “Birbirimize hakaret ederek, kavga ortamı yaratarak hiçbir sorunu çözemeyiz. Herkes kendi misyonuna uygun şekilde hizmet üretmeli. Gereksiz tartışmalar ve sert söylemler şehre fayda sağlamaz” dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ÇOK GEÇ KALDIK

Bakan Işıkhan: "Özlük ve sosyal haklarda iyileştirmelerin yapılmasının önemli olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum"
Bakan Işıkhan: "Özlük ve sosyal haklarda iyileştirmelerin yapılmasının önemli olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum"
İçeriği Görüntüle

Balıkesir merkezli 6.1 büyüklüğündeki depremin Eskişehir’de de hissedildiğini hatırlatan Candemir, kentsel dönüşüm konusunda yıllardır uyarılarda bulunduklarını söyledi:
“Eskişehir’in yapı stoğunun önemli bir kısmı 1999 depremi öncesi yapılan binalardan oluşuyor. Ana arterlerde çok ciddi riskler var. Biz bunu defalarca dile getirdik. Allah korusun, böyle bir felaket yaşarsak işimiz çok zor. Deprem kuşağı üzerinde olmasak da, çevremizdeki depremlerden ciddi şekilde etkileniyoruz. 1999 Gölcük depreminde de Eskişehir’de yıkılan binalar ve kaybettiğimiz canlar oldu.”
Kentsel dönüşümün yalnızca belediyelerin omzuna yüklenemeyecek kadar büyük bir mesele olduğunu vurgulayan Candemir, “Yerel yönetimler öncülük yapmalı, somut proje ortaya koymalı, merkezi hükümetten destek almalı. Bu konu siyaset üstü bir meseledir; insan hayatından önemli hiçbir şey yok. Ancak bugüne kadar ciddi anlamda bir adım atıldığını görmedik” diye konuştu.
Candemir, riskli bölgelerin başında şehir merkezindeki ana arterlerin geldiğini belirterek, “Bu bölgelerin bir an önce yenilenmesi lazım. Belediyelerin kendi imkânlarıyla çözülebilecek gibi görünmüyor. Afet hazırlığında çok geç kaldık. İl başkanı olduğum günden beri senede en az üç-beş defa bu konuyu gündeme getiriyorum. Yarın öbür gün bir can kaybı olursa, bunun hesabını hiç kimse veremez” dedi.

Muhabir: ESRA KAHYA