Atriyal fibrilasyon, kalbin düzensiz, hızlı ve etkisiz çalışmasına neden olan bir ritim bozukluğu olarak biliniyor. Kalp kulakçıklarından kaynaklanan bu durum, özellikle inme riskini 5 kata kadar artırabiliyor. Prof. Dr. Görenek, erken tanı ve düzenli takibin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Belirtilere dikkat edin
Atriyal fibrilasyon çoğu zaman belirti vermeden ilerleyebiliyor. Ancak çarpıntı, nefes darlığı, ani yorgunluk, göğüste rahatsızlık ve düzensiz nabız hissi olanların mutlaka bir uzmana başvurması gerekiyor. Özellikle 65 yaş üzeri bireylerin, hiçbir belirti olmasa bile nabzını düzenli olarak kontrol etmesi önem taşıyor.
Erken tanı hayat kurtarıyor
Uygun ilaç tedavileri, ritim kontrol stratejileri ve gerekirse kateter ablasyon yöntemleriyle atriyal fibrilasyon yönetilebiliyor. Erken tanı konulan hastalarda inme riski ciddi ölçüde azaltılabiliyor.
Korunmak elimizde
Prof. Dr. Görenek, kalp ritim bozukluklarının tamamen önlenemese de risklerinin azaltılabileceğini belirterek şunları önerdi:
-
Tansiyonu kontrol altında tutmak
-
Fazla kilolardan kaçınmak
-
Düzenli fiziksel aktivite yapmak
-
Sigara ve aşırı alkolden uzak durmak
-
Sağlıklı ve dengeli beslenmek
-
Düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemek
Prof. Dr. Görenek son olarak, “Kalp ritminizde bir düzensizlik hissediyorsanız, çarpıntı, nefes darlığı veya ani halsizlik yaşıyorsanız vakit kaybetmeden bir hekime başvurun. Kalbini sev, ritmine kulak ver!” diye konuştu.
