“Göz göre göre batmak istemiyorum”
Bölgedeki besicilerden Ali Özmen, hayvancılığın her geçen gün daha da zorlaştığını belirterek şunları söyledi: “Önceden 20 büyükbaş kurbanlığım olurdu, şimdi sadece 2 tane var. Yem fiyatları, saman, silaj, her şey katlandı. 50 kiloluk süt yemi 800 liraya dayandı. Girdiler %100 arttı ama hayvan kesim fiyatı aynı kaldı. Çalışırken zarar ediyoruz. Göz göre göre batmak istemiyorum. Babamdan kalan mesleği artık sürdüremeyeceğim. Hayvancılığı sevdiğim için bırakmıyorum ama kazanç kalmadı.”
Gürer: “İthalat sürüyor, üretici batıyor”
Görüşmelerin ardından değerlendirmede bulunan CHP’li Ömer Fethi Gürer, hayvancılığın kritik bir dönemeçte olduğunu söyledi: “Ülkemizde 16 milyon 800 bin büyükbaş hayvan var ama yerli ırk 1 milyonun altına düştü. 2010’dan bu yana 10 milyon hayvan ithal ettik. Buna rağmen sorun bitmedi. Ahırlarda hayvan azalıyor, çiftçi, besici zarar ediyor. Vatandaş eti pahalıya alıyor ama üretici kazanamıyor. O halde kim kazanıyor?”
Gürer, üretim maliyetlerindeki artışın sektörü çökme noktasına getirdiğini belirterek, “Veteriner, yem, aşı, işçilik, ahır giderleri katlanırken üretici para kazanamıyor. Bu tablo sürdürülebilir değil. Tarımda ithalat yerine üretimi ve üreticiyi destekleyen politikalar gerekiyor” dedi.
“Tarımı kamucu bir anlayışla yeniden düzenleyeceğiz”
Köy kahvesinde üreticilerle bir araya gelen Gürer, CHP’nin tarım politikalarına da değindi: “Tarımın sorunlarını da çözümünü de biliyoruz. İthalata dayalı sistem yerine kamucu bir yaklaşımla üretimi destekleyeceğiz. Kooperatifçiliği güçlendireceğiz, tarımda kullanılan akaryakıttan vergi almayacağız. Ürünü maliyet + makul kâr üzerinden alım garantisiyle üreticiden alacağız. Aracıları azaltacağız, ithalatçıyı değil yerli üreticiyi koruyacağız.”
