Arslan’ın paylaştığı güncel verilere göre, 15 Ocak 2025’te 82,03 dolar olan Brent petrolün varil fiyatı bugün itibarıyla 60,12 dolara geriledi. Bu düşüş oranı yüzde 26,71 olarak hesaplandı. Buna karşılık, 1 Ocak 2025’te 45,55 TL olan motorinin litre fiyatı bugün 54,35 TL’ye yükseldi. Motorindeki artış oranı ise yüzde 19,31 oldu.
Aynı dönemde döviz kurunda da artış yaşandı. 2 Ocak 2025’te Merkez Bankası dolar satış kuru 35,32 TL iken, bugün 42,73 TL’ye çıktı. Kur artış oranı yüzde 20,98 olarak kaydedildi.
Kur artışının akaryakıt fiyatlarında belirli bir düzeyde artışı açıklayabileceğini belirten Arslan, petrol fiyatlarında yaşanan yüzde 25–27 bandındaki sert düşüşün bu artışın önemli bir bölümünü dengelemesi gerektiğini vurguladı. Buna rağmen pompa fiyatlarının düşmediğine, aksine artmaya devam ettiğine dikkat çekti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verdiği yanıtta petrolün kaça ithal edildiği, rafineri çıkış fiyatları, dağıtım ve bayi kâr marjları ile akaryakıt üzerinden alınan vergilerin fiyatlar üzerindeki etkisine dair hiçbir açıklama yapılmadığını ifade eden Arslan, durumu “Bu bir piyasa değil, siyasi tercihtir” sözleriyle değerlendirdi.
Konuya ilişkin açıklamasında Arslan, “Kur artışı gerekçe gösterilirken petrol fiyatlarındaki sert düşüşün pompaya neden yansımadığı açıklanmıyor. Enerji Bakanlığı’ndan gelen cevap, rakam vermekten özellikle kaçınıyor. Ortaya çıkan tablo, akaryakıt fiyatlarının yalnızca piyasa koşullarıyla değil, iktidarın vergi ve bütçe tercihleriyle belirlendiğini açıkça göstermektedir. Bu tercihin bedelini bugün yurttaş ödemektedir” dedi.
Arslan, akaryakıt fiyat oluşumunun tüm unsurlarıyla şeffaf biçimde kamuoyuna açıklanması ve vergi politikalarının yurttaş lehine yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.



