Özcan, “Aslında kimsenin beklediği gibi olmadı. TÜİK verilerine göre enflasyon yüzde 31’ler civarındayken, hükümetin asgari ücrete yüzde 27’lerde zam yapması anlaşılır gibi değil” dedi.
Zam oranlarının artık anlamını yitirdiğini ifade eden Özcan, “Yüzde 27 yapmışsınız, yüzde 70 yapsanız ne olur, yüzde 100 yapsanız ne olur? İnsanlar artık geçim umutlarını da kesti. Sorun sadece zam oranı değil, alım gücünün tamamen erimesi” diye konuştu.
Geçtiğimiz yıl yaşanan kayıplara dikkat çeken Özcan, “Geçen sene asgari ücrette ciddi bir enflasyon kaybı yaşandı. 22 bin 104 liralık asgari ücret, enflasyon karşısında 6 bin 500 – 7 bin lira civarında eridi. Yani yaklaşık 15 bin liralık bir kayıp zaten oluşmuştu. Bugün tekrar bu rakamları artırıp artırmamanın artık insanlar için bir anlamı kalmadı” ifadelerini kullandı.
Ekonomik adaletsizliğe vurgu yapan Özcan, çarpıcı bir benzetme yaparak şunları söyledi: “Bir asgari ücretlinin 28 yılda kazanacağı parayı bileğinde saat olarak taşıyanların olduğu, buna rağmen ‘yaptığımızdan utanmıyoruz’ denilebilen bir ülkede insanların geçim kaygısı yaşaması son derece normaldir.”
Özcan, mevcut yönetim anlayışı devam ettiği sürece dar gelirli kesimlerin sorunlarının derinleşeceğini savunarak, asgari ücretlinin ve çalışanların umutlarının her geçen gün daha da tükendiğini sözlerine ekledi.
