Açıklama sırasında sık sık “Sadece asgari değil, insanca yaşam”, “İş, ekmek, özgürlük” ve “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları atıldı. Yapılan basın açıklamasına Tüm Emeklilerin Sendikası da destek verdi.
Asgari ücretle çalışan işçilerin bir yıl boyunca 28 bin 75 TL ücretle çalışmak zorunda bırakıldığını ifade eden Kökoğlu, buna karşın “sarayın bir günlük harcamasının 58 milyon TL olduğunu” vurguladı. Kökoğlu, “Asgari ücretli, günlük kazancıyla bir kilo et bile alamazken saray milyonları harcıyor. Bir tarafta işçinin emeği ve alın teri üzerinden ortaya çıkan yüksek kârlar, diğer tarafta açlık ve yoksulluk var” ifadelerini kullandı.
Açlık sınırının 30 bin TL’ye dayandığını hatırlatan Kökoğlu, belirlenen ücretin açlık sınırının altında, yoksulluk sınırının ise yalnızca dörtte birine denk geldiğini belirtti. Bu tablonun, asgari ücretin tamamen bir geçim ücreti olmaktan çıkarıldığını açıkça gösterdiğini dile getirdi.
Türkiye’nin Avrupa’da asgari ücretin en düşük olduğu ülkeler arasına itildiğini ifade eden Kökoğlu, “2015 yılında Türkiye’den daha düşük asgari ücrete sahip 14 AB ülkesi varken, bugün bu sayı yalnızca ikiye düşmüştür. Bu durum, iktidarın övündüğü büyümenin emekçiler için hiçbir anlam ifade etmediğini göstermektedir” dedi.
Kökoğlu, açıklamasında şu çağrıyı yaptı: “Bu sefalet ücretini tanımıyoruz. İşçilerin açlığa mahkûm edilmesini kabul etmiyoruz. Asgari ücret insanca yaşamı güvence altına almalı, yılda en az dört kez güncellenmeli, toplu pazarlık mekanizmaları güçlendirilmelidir. İşçi sınıfının kurtuluşu, bu düzenin dayattığı açlık politikalarına boyun eğmekte değil; birlikte, örgütlü ve kararlı bir mücadeleyi büyütmektedir.”
