Biçer, Kazım Kurt’un Milli Eğitim Bakanlığı’nın protokollere uymadığı gerekçesiyle dava açtığını hatırlatarak, din, ahlak ve maneviyat eğitiminin ilkokul çağından üniversiteye kadar devam etmesi gereken bir süreç olduğunu ifade etti. Biçer, açıklamasında dini eğitimin çocukların sevgi, şefkat, hoşgörü ve merhamet gibi temel insani değerleri kazanmasında önemli rol oynadığını vurguladı.
Çocukların dini eğitiminin psikolojik, duygusal ve manevi gelişimin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Biçer, “Çocukların şahsiyetinin çekirdeği dini eğitimle oluşur. Ahlak gelişimi, sosyal ve duygusal ilişkileri güçlü şekilde etkiler” dedi.
Dinç Biçer, insanın doğuştan inanma eğilimine sahip olduğunu savunarak, çocukların çevrelerinde gördükleri ve duydukları dini kavramların doğru şekilde öğretilmesinin gerekliliğine dikkat çekti. Biçer, okul döneminde dini eğitimin ihmal edilmemesi gerektiğini, bunun çocukların ileriki yaşamlarında daha dengeli ve anlamlı bireyler olmalarına katkı sağlayacağını ifade etti.






