Şanlı, yaşanan ekonomik krizin en çok emekliler ve asgari ücretliler üzerinde ağır sonuçlar yarattığını belirtti. BESAR’ın Eylül ayı verilerine göre açlık sınırının 37 bin 173 lira, bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyetinin 58 bin 335 lira, yoksulluk sınırının ise 90 bin 379 lira olduğunu hatırlatarak, “Bu koşullarda 16 bin 881 lira aylık maaş alan emeklilerin yaşamını sürdürmesi mümkün değildir” şeklinde konuştu.
2000 emeklinin maaşını aşıyor
Şanlı, milletvekilleri, bakanlar ve Cumhurbaşkanı maaşlarının emekli maaşlarının kat kat üzerinde olduğuna dikkat çekerek, “Sarayın bir günlük gideri, 2000 emeklinin maaşını aşıyor. Adaletsiz gelir dağılımına dikkat çekmemiz boşuna değil. İnsanca yaşamak hakkımız, sefalete teslim olmayacağız” ifadelerini kullandı.
Bakan Işıkhan’ın “Türkiye’deki emekli ve asgari ücretlilerin, Almanya’dakilerden daha fazla maaş aldığı” yönündeki sözlerini eleştiren Şanlı, bunun gerçek dışı olduğunu belirtti. “Almanya’da asgari ücret 1650 euro, yani 80 bin 850 lira; bizim 3,5 katımız. En düşük emekli maaşı ise 1860 euro, yani 91 bin 140 lira, bizim 5,5 katımız. Bakan resmen emeklilerle dalga geçiyor” dedi.
Şanlı, emeklilerin yıllar içindeki alım gücü kaybını da örneklerle dile getirerek, “2002’de bir aylığımızla 8,5 çeyrek altın alabiliyorken, bugün sadece 2 çeyrek altın alabiliyoruz. Cumhurbaşkanı geçmişte yaptığı çay-simit hesabını bugün yeniden yapmalı, adaletsizliği görecektir” ifadelerini kullandı.
Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şubesi Başkanı Ali Paşa Şanlı, tasarrufun halka dayatılmasını da eleştirerek, “Tasarruf yapması gereken bizler değiliz. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere ülkeyi yönetenlerdir. Bizlere dayatılan yokluk ve sefalet bir kader değildir. Milyonlarca emekli ve asgari ücretli birleşik mücadeleyle haklarını alacaktır” diye konuştu.