Kadim tarihiyle öne çıkan Ankara, adeta her karışında geçmişin izlerini barındırıyor. Ankara’nın Beypazarı ilçesi Adaören Mahallesi’nde yer alan Adaören Kalesi’nde yürütülen arkeolojik kazılarla, kalenin geçmişine ışık tutuluyor. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan kalede uzman ekipler tarafından yapılan çalışmalar, bölgenin zengin kültürel mirasını ortaya koyuyor. Stratejik konumuyla dikkat çeken kalenin, Galatlar, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde askeri ve yerleşim amaçlı işlev gördüğü biliniyor. Surlar ve burçlarla çevrili olan kale, bulunduğu noktadan çevreye hakim bir yapı olarak dikkat çekiyor. Tarih boyunca Roma İmparatorluğu, Selçuklu Devleti ve Osmanlı gibi farklı devletlerin onarımlarından geçtiği, bugün hala duvar ve taş işçiliğinde görülebiliyor. Kale, farklı medeniyetlerin hakimiyetinde olduğu dönemlerde çeşitli adlarla anılmış. Bulunan kaynaklarda Peium, Peon, Adaören Kalesi, Sedkaşı Kalesi ve Gavur Kalesi isimleriyle geçtiği biliniyor. Günümüzde devam eden kazılarda elde edilen bulguların, bölgenin tarihine dair yeni bilgileri gün yüzüne çıkaracağı ifade ediliyor. Kazılarda ortaya çıkan eserlerin ise ilerleyen dönemde sergilenerek kamuoyuna tanıtılması planlanıyor.
"En erken dönem Galat Topluluğu’nun kullandığı bir kale olarak biliniyor"
Adaören Kalesi hakkında detaylı bilgiler veren Orhun Çelebioğlu, kalenin birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını belirterek, "En erken dönem Galat Topluluğu’nun kullandığı bir kale olarak biliniyor. Daha sonra Roma, Bizans, Anadolu, Selçuklu ve Osmanlı'ya kadar da uzanıyor. Hatta çok yakın bir geçmişe kadar da buralarda tarımsal faaliyetlerin olduğu biliniyor. Yapıyı gelecek yıllardaki çalışmalara hazırlamak, mimari olarak incelemek ve araştırmak amacıyla temizlik çalışmaları yapıyoruz. Çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın himayesinde, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin kontrolünde yürütüyoruz. Kale, savunma amacıyla inşa edilmiş. Aynı zamanda yerleştirildiği topografiye bakarsak da vadi üzerine, Kirmir Çayı'nın üç tarafından kapattığı bir tepe üzerine yerleştirilmiş. Bunun sebebi ise savunma ve askeri olarak güçlü bir konumda olduğu için seçilmiş bir alan ve su kaynaklarına yakınlığından dolayı da uzun süre kullanılabilmiş. Gelecek çalışmalarla birlikte kalenin mimari yapısı ortaya çıktıkça, buluntular eşliğinde insanların ilgisini çekebilecek" diye konuştu.
"Burası adeta bir cennet gibi"
Adaören Mahallesi’nin muhtarı olmaktan mutluluk duyduğunu ve bu tarihsel yapının köyünde bulunmasından dolayı gururlandığını belirten Adaören Mahallesi Muhtarı Yusuf Ok ise, "Burası adeta bir cennet gibi. Görüntüsüyle, manzarasıyla şahane bir yer. İnşallah turizme de kazandırılır. Bizim en çok istediğimiz şey birçok köylümüz buradan ekmek yemesidir. Beypazarı'na gelenler turizmden daha çok faydalanacak. Ankara'ya da büyük faydası olacak" şeklinde konuştu.