“Emekli bir yıldır can çekişiyor”
2025’in emekliler açısından tam anlamıyla bir hayatta kalma yılı olduğunu vurgulayan Hatice Kılıç, mevcut emekli maaşlarının yaşamla bağdaşmadığını ifade etti: “Emekli gerçekten bir yıldır can çekişiyor. Artık nefes alamama noktasına geldi. Nasıl yaşayacağını düşünüyor, yaşam koşullarını arıyor. Bugün en düşük emekli maaşı 16 bin 800 lira. Bir yıl boyunca bu parayla ne yaşandı, nasıl geçinildi, kimse bunun hesabını sormuyor.” Kılıç, DİSK Emekli-Sen olarak emeklilerin sorunlarını sahada birebir gözlemlediklerini belirterek, emeklinin artık sokağa çıkacak, yürüyüş yapacak, pazara gidecek dermanının bile kalmadığını söyledi.

“Tok, açın halinden anlamıyor”
Toplumdaki ekonomik eşitsizliğin derinleştiğini dile getiren Kılıç, yaşanan yoksulluğun inkâr edilmesine sert tepki gösterdi: “Türkiye’de açlık yok diyorlar. Tabii ki tok olan açın halinden anlamaz. Biz pazarda, tramvayda, sokakta emekliyi görüyoruz. Temiz giyinmiş, ütülü ama cebinde bir lira yok. Emekli sadece kendisi için değil, torunu için, çocuğu için de utanıyor.” Sorunun yalnızca emeklilerle sınırlı olmadığını ifade eden Kılıç, işsiz gençlerin ve asgari ücretlilerin de aynı çıkmazda olduğunu vurguladı.

“Bir ülkenin temel taşı emeklidir”
Hatice Kılıç, emeklilerin bu ülkenin temelini oluşturan insanlar olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Okula bakın, yola bakın, fabrikaya bakın… Her yerde emeklinin alın teri var. Bu insanlar primini ödedi, anayasal hakkı olan emekliliği kazandı. Ama şimdi gençliğinde verdiği mücadelenin karşılığını alamıyor. Onursuzca yaşamaya mahkûm ediliyor.” Emeklilerin gıdaya, sağlığa ve sosyal yaşama erişiminin neredeyse imkânsız hale geldiğini belirten Kılıç, dört duvar arasına sıkıştırılan emeklilerin adeta ölüme terk edildiğini ifade etti.

“Kira maaşı yutuyor, yaşam bitiyor”
Ekonomik tablonun vahametini rakamlarla ortaya koyan Kılıç, kiraların emekli maaşlarını tamamen yuttuğunu söyledi: “Bugün en kötü şartlarda bile 1+1 bir evin kirası 15 bin lira. Emekli 16 bin 800 lira alıyor. Dul maaşı 6-7 bin lira. Yetim maaşı alanlar var. Bu insanlar kirayı verdikten sonra nasıl gıdaya ulaşacak, nasıl ısınacak, nasıl yaşayacak?” Kış aylarının gelmesiyle birlikte doğalgaz, elektrik ve su faturalarının da eklenmesiyle emeklilerin çaresizliğinin daha da arttığını vurguladı.

“Çay bile lüks oldu”
Emeklilerin artık sosyal yaşamdan tamamen koptuğunu belirten Kılıç, belediyelerin sosyal tesislerine dahi gidilemediğini söyledi: “Eskiden emekli ayda bir çocuğuyla dışarı çıkar, bir yemek yerdi. Şimdi çay içemiyor. Belediyede çay 10 lira. ‘O paraya ekmek alırım’ diyor. Kıyafet deseniz 4-5 bin lira. Gençler evlenmiyor, evlilik hayal oldu.”

“Emekliler evde kalmak yerine yurt sırasına giriyor”
Hatice Kılıç, emeklilerin artık kendi evlerinde yaşayamadığını, bu nedenle bakım yurtlarına yöneldiğini ifade etti: “Emekli belediyelerin yurdu için sıraya giriyor. Yeterli yurt yok. Belediyenin tesislerine gireyim diyor, en azından yemeğim, sıcak suyum olsun. Evde kalsa ödeyemiyor. Çünkü para yok.”

“Biz sadaka değil, insan onuruna yakışır yaşam istiyoruz”
Kılıç, emeklilerin taleplerinin çok net olduğunu vurguladı: “Emekli ‘paramı verin’ diye bağırmıyor sadece. Türkiye’de insanoğluna yakışır bir yaşam istiyor. Genç de istiyor, emekli de.” Toplumsal çöküşün sadece ekonomiyle sınırlı olmadığını dile getiren Kılıç, artan kadın cinayetleri, intiharlar ve umutsuzluğun bu düzenin sonucu olduğunu söyledi.

Eskişehir’de başlayan serüveni sona erdi: Coşkun Sabah işten çekildi!
Eskişehir’de başlayan serüveni sona erdi: Coşkun Sabah işten çekildi!
İçeriği Görüntüle

“Birlik olmadan kurtuluş yok”
Hatice Kılıç, sözlerini toplumsal dayanışma çağrısıyla tamamladı: “Ben üzülüyorsam, emekçiler üzülüyorsa, hepimizin bu düzene karşı birlikte durması gerekiyor. Bireysel mücadeleyle olmaz. Çok ses vermek istiyorsak birleşmeliyiz. Türkiye çok kötü gidiyor. Gençlerin geleceği kalmadı, insanlar göç ediyor. Umut çalındı.”

Muhabir: İlksen Akkan