Soğuk günlerde insanların hem ısınmak hem de daha enerjik hissetmek için normalden daha fazla kahve içebildiğini belirten Tuana, kahvenin tek başına kilo aldırmadığını ifade etti. Asıl riskin kahvenin içine eklenen şeker, şurup, krema ve aromalı soslardan kaynaklandığını söyleyen Tuana, özellikle dışarıda tüketilen büyük boy ve tatlandırılmış kahvelerin fark edilmeden günlük enerji alımını ciddi oranda artırabildiğine dikkat çekti.
Kilo kontrolü sağlamak isteyenler için sade Türk kahvesi, filtre kahve ve şekersiz americano gibi seçeneklerin daha doğru tercihler olduğunu belirten Tuana, süt eklemek isteyenlerin tam yağlı süt yerine yarım yağlı ya da bitkisel sütleri tercih edebileceğini dile getirdi.
Kahve tüketiminde bir diğer önemli noktanın da yanında tüketilen atıştırmalıklar olduğuna dikkat çeken Tuana, özellikle kış aylarında kahvenin yanına tatlı, kurabiye ve çikolata eklenmesinin yaygın bir alışkanlık olduğunu söyledi. Bu alışkanlığın sık tekrarlandığında kilo artışına neden olabileceğini belirten Tuana, bunun yerine birkaç çiğ badem, ceviz ya da küçük bir meyvenin daha dengeli bir alternatif olacağını ifade etti.
Gün içerisinde fazla kahve tüketiminin su içme alışkanlığını olumsuz etkileyebileceğini de vurgulayan Tuana, kahve içildikçe su tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti. Yeterli su tüketiminin metabolizma ve iştah kontrolü açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Kış aylarında ve yeni yıla girerken kahvenin tamamen hayatımızdan çıkarılmasına gerek olmadığını belirten Diyetisyen Tuana, tüketim şekline dikkat edilmesi ve küçük değişiklikler yapılması halinde hem kahve keyfinin korunabileceğini hem de kilo kontrolünün sağlanabileceğini ifade etti.
