Küçükerkan, “Bugün burada yalnızca bir mahalle için değil, Türkiye’nin her köşesindeki milyonların geleceği için haykırıyoruz. Yeşiltepe’de yapılan uygulama, kanun gücünün vatandaşa karşı bir araç olarak kullanılmasından ibarettir.” dedi.
“940 dilekçeye hâlâ yanıt verilmedi”
Yeşiltepe’nin Eskişehir’in en köklü ve emekle kurulan mahallelerinden biri olduğunu vurgulayan Küçükerkan, askı sürecinde Tepebaşı Belediyesine verilen 940 dilekçenin karşılıksız bırakıldığını belirtti. 2013 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla bölgenin “riskli alan” ilan edildiğini hatırlatan Küçükerkan, tüm planlama yetkilerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na geçtiğini ancak sürecin yürütülmesi için yetkinin Tepebaşı Belediyesi’ne devredildiğini ifade etti. Küçükerkan, “Bu devir, halkın mağduriyetini artırdı çünkü belediye süreci şeffaf ve adil yürütmedi.” ifadelerini kullandı.
“6306 sayılı Kanun’un 6/A maddesi vatandaşın kalbine saplanan bir hançerdir”
Küçükerkan, dönüşüm sürecinin dayanağı olan 6306 sayılı Kanun’un 6/A maddesine de tepki gösterdi ve maddenin uygulama biçiminin vatandaşları mağdur ettiğini dile getirdi. Küçükerkan, “Bu mudur kentsel dönüşüm? Bu, kentsel dönüşüm değil; kent soygunudur, kent talanıdır, kent işgalidir.” dedi.
“Kimler kazanacak? Hangi şirketler devreye girecek?”
Uygulamanın arkasında kimlerin olduğu sorusunun cevapsız kaldığını ifade eden Küçükerkan, bölgede yüksek değer taşıyan araziler üzerinde hangi şirketlerin yatırım yapacağının açıklanması gerektiğini söyledi.
“Deprem riski vardır; mesele riskin nasıl yönetildiğidir”
Küçükerkan, Yeşiltepe’nin deprem riski taşıdığına dair bilimsel raporların bulunduğunu, ancak asıl sorunun bu riskin imar politikalarıyla nasıl ele alındığı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Kanun mağduriyetlerin önlenmesini amaçlarken uygulama, halkın mülkiyet hakkının zarar görmesine neden olmuştur. Kamu yararı bahanesiyle mülkiyet hakkı gasp edilemez.” Vergi muafiyetlerinin kaldırılmasıyla vatandaşların ikinci kez mağdur edildiğini dile getiren Küçükerkan, bu düzenlemelerin Anayasa’nın 35. maddesindeki mülkiyet hakkıyla bağdaşmadığını savundu.
“Gerekirse 7/24 nöbet tutacağız”
İYİ Parti olarak sürecin takipçisi olacaklarını vurgulayan Küçükerkan, hukuki süreçlerin de işletileceğini söyledi: “Bu hukuksuzluğa karşı Yeşiltepe halkının yanındayız. Gerekirse evlerin önünde 7/24 nöbet tutacağız. Kararları yargıya taşıyacağız; gerekirse dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar götüreceğiz.” Sivil toplum kuruluşlarına, meslek odalarına ve sendikalara çağrıda bulunan Küçükerkan, sessiz kalınmaması gerektiğini belirtti. Küçükerkan sözlerini, “Yeşiltepe halkı yalnız değildir. Birlikte bu gaspa ‘dur’ diyeceğiz, birlikte Eskişehir’e ve geleceğimize sahip çıkacağız.” diyerek tamamladı.
