Engelli kontenjanından aday olan ve 3 Aralık Dünya Engelliler günü dolayısıyla mesajını ileten Tuncay Çırak, aday olma kararını Eskişehir’den başka bir aday olup olmadığını öğrenmeye çalıştıktan sonra verdiğini belirtti.
“ADAY ÇIKSAYDI BEN OLMAYACAKTIM”
Çırak, “Son ana kadar aday var mı yok mu öğrenmeye çalıştım. Eğer bir aday olsaydı ben aday olmayacaktım. Çoğunluk ‘bilmiyoruz’ deyince, aday olmayınca ben de aday olmaya karar verdim” dedi.
İzlediği yolu aktaran Çırak, “Şöyle bir yol izledim. Eskişehir’den bir parti meclis üyesi adayı var mı yok mu, bunu öğrenmeye çalıştım. Çünkü durum biraz karışıktı ve kimsenin bu konuda net bir bilgisi yoktu. Sizin yazılarınızdan da bir şeyler öğrenmeye, ipuçları bulmaya çalışıyorduk. Ben bunun peşine düştüm; aday var mı yok mu, onu araştırdım. Eğer bir aday olsaydı, ben aday olmayacaktım. Son ana kadar bunu öğrenmeye çalıştım. Bazı milletvekillerimize sordum, delegelerimize sordum. Onlar da bilmiyordu ya da biliyorlarsa söylemediler” dedi.
Cuma günü kurultayın başladığını aktaran Çırak, “Son gün kurultay cuma günü başladı, oradaydım. Hatta perşembe günü gittim. Cuma günü delegelerle, milletvekilleriyle görüştüm. Eskişehir’in bir adayı olup olmadığını sordum. Kimisi ‘bilmiyoruz’, kimisi ‘yok’ dedi. Çoğunluğu ‘bilmiyoruz’ deyince, eğer bir aday olsaydı ben aday olmayacaktım. Eskişehir’den bir aday varken benim aday olmam doğru olmazdı. Aday varsa onu destekleyecektim. Ama aday olmadığını anlayınca aday olmaya karar verdim. Tabii kafamda gitmeden bir adaylık düşüncesi vardı ama öncelik, gerçekten aday var mı yok mu onu öğrenmekti. Aday olmayınca ben de aday olmaya karar verdim” diye konuştu.
İLK İMZAYI İBRAHİM ARSLAN VERDİ”
Herkesin aday olmasına çok şaşırdığını aktaran Çırak, “Orada olmama bile şaşıranlar oldu. İlke ve Demokrasi Hareketi’nden zaten bir adaylığım olacaktı. Delegelerimizle görüştüm, onların desteğini istedim. Adaylık için imza toplamak gerekiyordu. İlk başta milletvekili İbrahim Aslan imza verdi. Sonra Kazım Başkan’la görüştüm. Cuma ve cumartesi günü görüşmelerim devam etti. Aday olacağımı söylüyordum; herkes biliyordu” diye konuştu.
Çırak, şöyle devam etti:
“İmza toplayıp toplayamayacağım konusunda tereddütleri vardı sanırım ama ben imzalarımı topladım. Bizim Eskişehir’den 10 imza verdiler bana; Kazım Başkan da dahil. Sonra diğer illerden de 14 imza topladım, ‘her ihtimale karşı’ diye. Yedekte iki imzam daha vardı. Adaylığım kesinleşince sıra kura çekimine ve numaranın belirlenmesine geldi ve ben çalışmaya başladım. El ilanları bastırdım, pankart bastırdım. Tek başımaydım. İki kişi tuttum, ücretli olarak yardımcı oldular. Orada bir stant açtım.”
Özgür Özel’e muhalif olma gibi bir durumun olmadığını kaydeden Çırak, “Hayır, böyle bir durum yok. Özgür Özel’e bir muhalefet yok. Biz sadece bir inisiyatif koyarak partiye farklı seslerin girmesi gerektiğini düşündük. Yoksa Özgür Özel’e karşı bir hareket değil. Hatta bazı genel başkan yardımcıları ve milletvekilleri ‘İyi ki alternatif liste çıkardınız, parti tek sesli olmadığını göstermiş oldu’ diyerek teşekkür ettiler. Yani bir tepki yoktu. Evet, dönem biraz yanlış anlaşılmaya uygun bir ortamdı. Sanki Özgür Özel’e karşı bir hareket varmış gibi söylendi. Ama aslında Örsan Hoca tam tersi; Kılıçdaroğlu’nu en ağır eleştirenlerden biri. Dolayısıyla bu, Kılıçdaroğlu taraftarlarının ya da Özgür Özel’in değil, bağımsız bir grubun var olma çabasıydı. Bana da teklif ettiler: ‘Engelli kotasından değerlendirilebilirsin, öyle girersen şansın daha yüksek olur’ diye. ‘Özgür Bey'in listesinde olmasan bile destekleriz’ diyen milletvekilleri ve delegeler oldu. Ama benim amacım, engellileri orada temsil etmekti. Türkiye’de yaklaşık 8 milyon engelli var. Onların da sorunları, talepleri var. Bu büyük bir oy potansiyeli. Eğer siyaset yapılıyorsa, onların ihtiyaçlarını görünür kılacak birinin olması gerekir diye düşündüm. Engelli olarak parti projelerinde yer almak istedim. Maalesef gerçekleşmedi” diye konuştu.
“SÖYLEMDE KALIYOR”
Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü mesajını da ileten Çırak, şunları dedi:
“Engellilerin temsil edilmesi gerektiğini söyleyen çok kişi var ama iş uygulamaya gelince aynı destek görülmüyor. Partinin engellileri göz ardı ettiğini söylemem ama bu potansiyeli kullanmadığını düşünüyorum. Sekiz milyon engelli var; aileleriyle birlikte sayı çok daha fazla. Bu kitlenin oyuna talip olmak gerekiyor. Nasıl emeklilere, kadınlara, ev hanımlarına yönelik politikalar üretiliyorsa engelliler için de aynı ciddiyet olmalı. Ama maalesef bu konu biraz söylemde kalıyor.”
Çırak, “Son gün taraflar çok yoğundu. Ben perşembe günü gitmeden önce il başkanına mesaj attım, kurultaya giriş kartı istedim. Mesaj attım, telefonla aradım ama dönüş olmadı. İlçe başkanını aradım, ilçeye gittim; kimse yoktu, Ankara’ya gitmişlerdi. Kazım Başkan’a gittim, o da Ankara’daydı. Eğer dönüş olsaydı, irtibat sağlansaydı, aday var mı yok mu daha gitmeden öğrenmek ve onlara söylemek isterdim. Zaten İlke ve Demokrasi Hareketi olarak tüm delegelere benim adaylığımı mesajla bildirdik. Onlar da delege oldukları için mutlaka görmüşlerdir. Yani söylememe bile gerek yoktu aslında.”
