Metin Güler, süreci açık bir dille değerlendirdi: “Sürekli süreci anlatmaya çalışıyorum. Gördüğümüz yanlışlar, üyelerimizden gelen fikirler, düşünceler ve beklentiler bize yansıyor. Sıkıntıların farkındayız ve bunları her alanda dile getiriyoruz. Ekonominin temel taşı üyemizdir. Üyemiz varsa ekonomi vardır. Onların yaşaması, kepenklerini kapatmaması gerekiyor.”
“Yüksek faiz en büyük sıkıntı”
Güler, son dönemde ekonomide yaşanan dalgalanmaların üyeleri doğrudan etkilediğini söyledi. “Üyemiz yükümlülüklerini yerine getirirken süreci yönetmek kolay değil. Her şeye rağmen işini büyütmeye çalışan birçok üyemiz var. Ancak ekonomik olarak yönetemediğimiz sorunlarla da karşılaşıyoruz” dedi.
Yüksek faiz oranlarının ticaret hayatını zorlaştırdığını vurgulayan Güler, “En büyük sıkıntı yüksek faiz. Merkez Bankasının politika faizini 100 baz puan indirmesi olumlu gibi görünse de bunun piyasalara etkisini değerlendirmek gerekiyor. Rezervlerin artması sevindirici ama asıl mesele bunun tüccarımıza ne kadar yansıdığı” ifadelerini kullandı.
Güler, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin makro düzeyde yeni planlamalar yapması gerektiğini belirtti. “Enflasyon kadar döviz kuru da baskı oluşturuyor. Bugün alınan kararlar yarın farklı sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden önümüzdeki süreçte dikkatli olunması gerekiyor” dedi.
“Çalışırken yok olan firmalar var”
ETO Başkanı, konuşmasında üretim sektöründeki baskıya da dikkat çekti. “Şu anda Arçelik’in son dokuz ayda 7,7 milyar lira zararı var. Arçelik’e iş yapan yaklaşık 200 yan sanayi firması bulunuyor. Bu durum, 2026 planlamalarında bu firmaların daha fazla baskı altında kalacağını gösteriyor” diye konuştu.
Güler, Çin kaynaklı rekabetin de sanayiciyi olumsuz etkilediğini belirtti. “Avrupa, Çin’e karşı bazı ürünlerde önlem alıyor. Bizim de kendi üreticimizi korumamız gerekiyor. Aksi halde üreticinin yaşaması çok zorlaşacak” dedi.
Konuşmasının sonunda firmaların karşılaştığı ciddi tabloya değinen Metin Güler, “Çalışırken batan firmalarımız var. İnsanlar farkında değil. Bazıları iyi niyetle yatırım yapıyor, bazıları finansı yönetemiyor. Konkordato başvuruları artıyor. Bu kadar kolay konkordato kararı verilmemeli, çünkü bu süreç yüzlerce insanı mağdur ediyor. Artık bunun yasal düzenlemelerle kontrol altına alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
